Danışman Avukatlarımızdan Öykü Ergün’ün; “Serbest Meslek Erbabı Olmak” başlıklı makalesine buradan ulaşabilirsiniz.

SERBEST MESLEK ERBABI OLMAK

Öykü Ergün

İstanbul, Ocak 2024

GİRİŞ

Bu çalışmada, serbest meslek kavramı geniş bir perspektifte ele alınarak çeşitli yönleriyle incelenecektir. Serbest meslek ne demek, serbest meslek erbabı kimleri kapsar, hangi kanunlar tarafından düzenlenir gibi temel sorulara cevap aranacak ve bu kavram hukuki açıdan detaylı bir şekilde analiz edilecektir. Ayrıca, serbest meslek erbabı kavramının hukuki boyutları, kendi içlerindeki etik kurallar ve ticaret dünyasındaki konumları da detaylı bir biçimde ele alınmaya çalışılacaktır.

Serbest meslek erbabının hukuki boyutu incelendiğinde, bu meslek grubunun yasal statüsü, hak ve sorumlulukları, vergi yükümlülükleri gibi konular incelenip bu çerçevede, serbest meslek erbabının hukuki zeminde ne gibi haklara ve sorumluluklara sahip olduğu, işleyiş mekanizmaları ve bu meslek dalındaki güncel hukuki düzenlemeler ele alınarak açıklığa kavuşturulacaktır.

ABSTRACT

In this study, the concept of freelance work will be examined from a broad perspective, exploring various aspects. Fundamental questions such as what freelance work means, who is considered a freelance professional, and the regulations governing them will be addressed, providing detailed legal analysis of this concept. Furthermore, the legal dimensions of freelance professionals, including their ethical rules and their positions in the business world, will be thoroughly discussed.

When examining the legal dimension of freelance professionals, topics such as their legal status, rights and responsibilities, and tax obligations within this professional group will be scrutinized. Within this framework, the rights and responsibilities of freelance professionals in the legal context, operational mechanisms, and current legal regulations in this profession will be clarified.

  1. SERBEST MESLEK NEDİR?

Bu çalışmada öncelikle anlaşılması gereken nokta serbest mesleğin ne olduğudur. TTK, serbest meslek kavramını tanımlamamaktadır. Ne var ki, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu serbest meslek kavramına ilişkin tanımları yapmaktadır ve bu tanımların ticaret hukuku bakımından da yol gösterici olduğu kabul edilmektedir.[1] Serbest meslek kavramına ilişkin tanımlar GVK’da yapılmakta olup alt başlıklarda sırasıyla serbest meslek kazancının ve serbest meslek erbabının ne olduğuna ilişkin detaylıca bilgi verilecektir.

  1. 1.SERBEST MESLEK KAZANCI

GVK’nın 65/1. maddesi, serbest meslek kazancını tanımlar. Bu maddeye göre serbest meslek kazancı her türlü serbest meslek faaliyetinden elde edilen kazançları kapsamaktadır. Bu kazanç türüne dair aynı maddenin devamında “sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin, işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında, kendi nam ve hesabına yapılması.” tanımı yapılmıştır. Bu tanım çerçevesinde, serbest meslek kazancının temel unsurları şu şekilde irdelenebilir:

Sermayeden ziyade şahsi çalışma; yani serbest meslek kazancı ile ticari kazanç arasındaki ayrım, kazancın sermayeden çok şahsi çalışmaya dayanıp dayanmamasıyla ortaya çıkar. Yani, bir kişinin bilgi ve becerisi üzerinden elde ettiği kazanç, sermaye yoğun bir faaliyet değil, nitelikli emeğe dayanmalıdır. İşverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk, yani kişi, bir işverene bağlı olmaksızın faaliyetini sürdürmelidir. Bağımsız bir şekilde kendi nam ve hesabına iş yapmalı ve bu işten doğan sorumlulukları şahsi olarak üstlenmelidir. Devamlılık unsuru, yani serbest meslek kazancı devamlılık unsuru taşımalıdır ve sürekli olarak gerçekleştirilen faaliyetlerle elde edilen bir kazançtır.

Serbest meslek kazancının temel unsurları yukarıdaki gibi incelendiğinde, nitelikli emeğin, bilgi ve uzmanlığın öne çıktığı görülmektedir. Bunun yanı sıra serbest meslek kazancının esasında sermaye ve emeğin birlikte bulunduğu, ancak sermayenin emek unsuru yanında yardımcı bir rol oynadığı da görülmektedir.

Örnek vermek gerekirse; bir avukatın veya mimarın kendi ofisinde yürüttüğü faaliyet serbest meslek faaliyeti sayılır ve buradan elde edilen kazanç serbest meslek kazancıdır. Örnek verilen meslek gruplarının ofis açmak vb. gibi işler için ayırdığı para sermaye unsuru niteliğindedir fakat iş yani faaliyet sermaye unsurundan ziyade nitelikli emeğe dayalı olarak gerçekleştirilir. Fakat bir başka açıdan bir doktor sermayesini kullanarak muayenehane açmaz da, bir hastane işletmeciliği yaparsa artık burada ticarî faaliyet söz konusu olacaktır. Zira bu örnekte doktorun eğitimi ve nitelikli emeği değil sermaye unsuru daha ön planda yer alacaktır.[2]

Bağımsızlığa ilişkin bir örnek ise şu şekilde verilebilir; kendi bürosunda faaliyet gösteren bir avukatın yanında çalışan bağlı avukatlar, kendi nam ve hesabına faaliyet yürütmediklerinden serbest meslek erbabı sayılmazlar. Serbest meslek erbapları, faaliyetlerini bağımsız yürüttüklerinden; sınır, mesleğin gerekleri olmak kaydıyla özgürlerdir.[3]

  1. 2.SERBEST MESLEK ERBABI

GVK’nın serbest meslek erbabına ilişkin tanım yaptığı maddesi aşağıdaki gibidir.

“Serbest meslek erbabı:

Madde 66 – Serbest meslek faaliyetini mütat meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.

Bu maddenin uygulanmasında:

1. Gümrük Komisyoncuları, bilümum borsa ajan ve acentaları, noterler, noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar;

2. Bizzat serbest, meslek erbabı tarifine girmemekle beraber serbest meslek erbabını bir araya getirerek teşkilat kurmak veya bunlara sermaye temin etmek suretiyle veya sair suretlerle serbest meslek kazancından hisse alanlar.

3. Serbest meslek faaliyetinde bulunan kollektif ve adi şirketlerde ortaklar, adi komandit şirketlerde komanditeler;

4. (Ek: 22/7/1998-4369/36 md.; Değişik: 9/4/2003-4842/6 md.) Dava vekilleri, müşavirler, kurumlar ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticarî ve meslekî işlerini takip edenler ve konser veren müzik sanatçıları;

5. Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde belirtilen şartlardan en az ikisini taşıyan ebe, sünnetçi, sağlık memuru, arzuhalci, rehber gibi mesleki faaliyette bulunanlar (Şartlardan en az ikisini taşımayanlar ile köylerde veya son nüfus sayımına göre belediye içi nüfusu 5.000’i aşmayan yerlerde faaliyette bulunanların bu faaliyetlerine ilişkin kazançları gelir vergisinden muaftır);

6. (Ek:8/4/2022-7394/2 md.) 5510 sayılı Kanunun ek 10 uncu maddesi uyarınca anılan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında; sigortalı sayılan hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişiler;

Bu işleri dolayısıyla serbest meslek erbabı sayılırlar.”

Bu durumda, GVK’nın ilgili maddesinde düzenlenen şartlar yerine getirildiğinde serbest meslek erbabı olma sıfatı kazanılacaktır. GVK’nın 65. maddesinin 3. fıkrasında, tahkim işleri nedeniyle hakemlerin aldığı ücretler ve kolektif, adi komandit ve adi şirketlerin serbest meslek faaliyetinden kaynaklanan kazançların serbest meslek kazancı olarak kabul edildiği belirtilmiştir. Bu hükümde sadece elde edilen kazancın niteliği belirtilmiş olup, kazanç elde edenlerin doğrudan serbest meslek erbabı olduklarına dair özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, tahkim işleri dolayısıyla hakemlik yapanların serbest meslek erbabı olarak kabul edilebilmesi için belirli koşulları yerine getirmeleri gerekmektedir. Ancak, eğer bu koşullar sağlanmazsa, tahkim işleri ile uğraşan hakemler serbest meslek erbabı olarak kabul edilmeyecektir.[4]

2. SERBEST MESLEK VE TİCARİ İŞLETME SAYILABİLME

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) m. 11 ticari işletme kavramını tanımlar. Bu maddeye göre ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Söz konusu madde aşağıdaki gibidir;

“A) Ticari işletme

1. Bütünlük ilkesi

MADDE 11- (1) Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.

(2) Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenir.

(3) Ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir.”

İşletme terimi temelde bir faaliyeti ifade etmektedir. İşletme kavramı, sermaye ve emeği birleştirerek belirli bir faaliyette bulunmayı ifade eder. İşletme faaliyetleri ekonomik nitelik taşır; yani belirli bir mal veya hizmeti tedarik ederek belirsiz bir pazara ulaştırmayı amaçlar. Bu nedenle işletme, iktisadi bir faaliyet olarak kabul edilir.

Her ticari işletme iktisadi bir faaliyeti temsil etse de her iktisadi faaliyetin ticari bir işletme olmadığını belirtmek önemlidir. İktisadi faaliyetin işletme niteliğinde olabilmesi için, “işletme” kavramının diğer bir unsuru olan organizasyona ve işletmenin malvarlığı yönüne de sahip olması gerekmektedir.[5]

            Bu durumda TTK m. 11’de düzenlenen şartları sağladığı takdirde serbest mesleğe ticari işletme demek mümkün olacak mıdır?

Serbest meslek faaliyetinin ticari işletme olabilmesi için önce belirli bir organizasyon seviyesine ulaşması gerekmektedir. Doktrinde eğer serbest meslek faaliyetleri bir işletme çatısı altında yapılıyorsa o halde bir ticari işletmenin varlığından söz edilebilir denmektedir.[6] Bunun yanı sıra Yargıtay’ın da özel hastanelerin ticari işletme olduğuna ilişkin bir kararı vardır.[7]

Yabancı hukuk sitemlerinden örnek vermek gerekirse, İsviçre doktrininde; Probst, işletme kavramını tanımlarken bir mesleğin icrası veya ticari faaliyetle ilgili hukuki ilişkiler bütünü cümlesini kullanmıştır.[8] Bu yaklaşıma göre yine gerekli şartları barındırdığında serbest meslek faaliyeti ticari işletme sayılabilir.

Bu hususta, özel düzenlemeler ve kanunlar da bulunmaktadır. Örneğin 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu m. 44’e göre avukatlık ortaklıklarının faaliyetleri ticari nitelikte sayılamaz.

3. SERBEST MESLEK VE TAŞINIR REHNİ

1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu (“TİTRK”), 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nda (“TMK”) öngörülen zilyetliğin nakli şartı aranmaksızın taşınır rehni kurma imkanını getirmiştir. Ancak, bu kanunla sağlanan bu imkân, hukuk sistemimizin genelinden ayrılmakta ve sözleşmenin tarafları belirli bir çerçeve ile sınırlandırılmaktadır. Kanun, bu düzenlenmeyle rehin sözleşmesinin herkes tarafından yapılmasını engellemeyi amaçlamaktadır.

TİTRK kapsamında, rehin alacaklısının belirlenmesinde kredi kuruluşları, tacirler ve esnaflar öne çıkmaktadır. Tacirlerin ve esnafların rehin alacaklısı olabilmesi için rehin borçlusunun da tacir ya da esnaf olma şartı getirilmiştir. Ayrıca, rehin borçlusunu oluşturan kişilerin çerçevesi genişletilmiş; tacirler, esnaflar, çiftçiler, serbest meslek erbabı ve üretici örgütleri, zilyetlik nakli şartına bağlı olmaksızın taşınırlarını rehnedebilme hakkına sahip olmuşlardır. Bu düzenleme sayesinde serbest meslek erbaplarının da taşınır varlıklarını rehin verme süreci daha esnek hale gelmiştir.

TİTRK m. 3 f. 1 bent (b)’de sözleşmenin her iki tarafının da tacir ya da esnaf olması şartıyla zilyetliğin nakli şartı aranmaksızın taşınır rehni kurabilecekleri ifade edilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rehin alacaklısı bir tacir ya da esnaf ise, rehin veren kişi ancak ve ancak tacir ya da esnaf olabilmektedir. Bu ihtimalde çiftçi, serbest meslek erbabı ya da üretici örgütleri bu kapsamın dışında bırakılmıştır.[9]

4.SERBEST MESLEK VE VERGİLENDİRME

Serbest meslek erbapları vergileri, GVK çerçevesinde ödemekle mükelleftir. Serbest meslek kazancının belirlenmesinde indirilebilecek giderler, GVK’nın 68. maddesinde belirtilen masraflardır. Bu masraflar mesleğin ifası için gerekli harcamalara dairdir.

Serbest meslek kazancının vergilendirilmesinde GVK’nın 94. maddesi çerçevesinde tevkifat uygulanmaktadır. Ancak, bu tevkifat uygulamasından serbest meslek erbabına tanınan bir istisna bulunmaktadır. Buna göre, serbest meslek erbabının elde ettiği kazançlardan belirli bir miktarın altındaki kısım gelir vergisinden muafiyet sağlar.

Serbest meslek kazancının vergilendirilmesinde tahsil esastır. Tahsil edilmemiş kazancın vergisi ödenemez. Ancak, Katma Değer Vergisi açısından vergiyi doğuran olay, hizmetin ifasına yani “tahakkuk esasına” dayandığından serbest meslek erbabı hem Gelir Vergisi hem de Katma Değer Vergisi yükümlüsüdür.[10]

Yine GVK m. 18’de gelir vergisinden muaf serbest meslek faaliyetleri gösterilmiş olup bunlara örnek olarak, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı gibi meslekler verilebilir.

SONUÇ

Bu çalışmada serbest meslek kavramı açıklanmaya çalışılmış, özellikle GVK çerçevesinde sorulabilecek sorular cevaplanmıştır. Ayrıca, serbest meslek erbabı olmanın hukuki boyutları, yasal statüsü, hak ve sorumlulukları, vergi yükümlülükleri gibi konular incelenmiş, serbest meslek faaliyetlerinin ticari işletme sayılıp sayılamayacağı gibi doktrinde yer alan tartışmalardan da bahsedilmiştir.

KAYNAKÇA

 

1. Aker, H. (2012). Ticari İşletmenin Kirası. Yetkin Yayınları.

2. Bahtiyar, M. (2016). Ticari İşletme Hukuku. Beta Yayınları.

3. Baydak, E. (2018). Ticari İşletmelerde Taşınır Rehni. Ankara: On İki Levha Yayıncılık.

4. Coşkun, H. Serbest Meslek Kazancı ve İstisnası. muhasebetr.com. adresinden alındı

5. Çamurcu, E. (2017). Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Sözleşmesinin Tarafları.

6. Çelikboya, K. (2017). Ticari İşletmenin Devri. Oniki Levha Yayınları.

7. Demirkapı, E. (2013). Ticari İşletmenin Tespiti Açısından Esnaf İşletmesi Kavramının Değerlendirilmesi. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi.

8. Mualla ÖNCEL, N. Ç. (2023). Vergi Hukuku. Turhan Kitapevi.

9. Prof. Dr. Hüseyin Ülgen, P. D. (2015). Ticari İşletme Hukuku. Vedat Kitapçılık.

10. Sezer, D. O. (2020). Türk Hukukunda Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Bağlamında Deniz Ticaretinin Vergilendirilmesi. İstanbul: On İki Levha Yayıncılık.

10. Şahin, A. M. (2004, Mayıs). Serbest Meslek Kazançlarında Vergilendirme ve Son Yenilikler. Türkiye Barolar Birliği Dergisi, s. 233-261.

11. www.lexpera.com


[1] AKER Halit, Ticari İşletme Kirası, 2012, s.58; ÇELİKBOYA Kerem, Ticari İşletmenin Devri, 2017, s.18

[2] BAYDAK Ecrin, Ticari İşletmelerde Taşınır Rehni, 2018, s. 77; ÖNCEL Mualla, Nami ÇAĞAN, Ahmet KUMRULU, Vergi Hukuku, 2023,  s. 294-295

[3] ÖNCEL, ÇAĞAN, KUMRULU, age, S. 294-295

[4] ÇAMURCU Emin, Ticari İşletmelerde Taşınır Rehni Sözleşmesinin Tarafları, s. 25, BAYDAK, age, s. 78

[5] ÇELİKBOYA, age, s. 17

[6]ÜLGEN vd., Ticari İşletme Hukuku, 2015, s. 157; BAHTİYAR Mehmet, Ticari İşletme Hukuku, 2016, s.21; DEMİRKAPI Ertan, Ticari İşletmenin Tespiti Açısından Esnaf İşletmesi Kavramının Değerlendirilmesi, s. 377

[7] 12. HD. 06.06.2012 E. 2012/3805 K. 2012/19556

[8] ÇELİKBOYA, age, s.20’den alıntı, CR CO I- Probst, s.1271.

[9] ÇAMURCU, s. 27

[10] COŞKUN Hakan, Serbest Meslek Kazancı ve İstisnası, muhasebetr.com

Scroll to Top