Danışman Avukatlarımızdan Hale Gündüz’ün; “Taşınmaz Karşılığında Senet Çıkarma” başlıklı makalesine buradan ulaşabilirsiniz.

TAŞINMAZ KARŞILIĞINDA SENET ÇIKARMA

                                                                                                             HALE GÜNDÜZ

ÖZET

Yüksek miktarda kredi temin etmek her zaman mümkün olmayabilir. Kredi kurumları yüksek miktarda faiz talep ederek ağır şartlar ileri sürmektedir. Diğer yandan küçük miktarda sermayesi bulunan ve sermayelerini düşük miktarda faiz ile işletmek isteyen pek çok kimse bulunmaktadır. Taşınmaz karşılığında senet çıkarma ile kredinin tamamı senetlere bölünmekte ve bir taşınmaz söz konusu senetlere güvence gösterilerek kredi ihtiyacı karşılanmaktadır.

PRESENTMENT IMMOVABLES IN RETURN

ABSTRACT

            It won’t always be possible to get a high amount bank loan. Banks put forward heavy conditions demanding high amount of interest. On the other hand there are a lot having a small amount of fund and want to manage with a small amount of interest. With presentment immovables in return bank fund can be seperated to vouchers and a immovable will be assured to the vouchers and fund requirement is provided.

AUSGABE VON AKTIEN FÜR IMMOBILIEN

ZUSAMMENFASSUNG

            Es wird nicht immer möglich sein, einen hohen Bankkredit zu erhalten. Die Kreditinstitute bringen schwere Bedingungen vor, indem sie höhere Zinsen verlangen. Auf der anderen Seite gibt es viele Menschen die kleinen Vermögen an Fonds haben und es mit niedrigem Zinssatz verwalten wollen. Dadurch dass, man seine Immobilie in Aktien anlegt, wird der Kredit in Aktien verteilt. Dadurch wird Immobilie entsprechende Aktien als Pfand gezeigt und Kreditbedarf erfüllt.

I.GİRİŞ

İktisadi hayatın devamlılığında başrolü oynayan kredi ihtiyacı, bu hususta fayda sağlayabilecek çeşitli mekanizmaların icat edilmesine sebep olmuştur. Zira ihtiyaç duyulan miktarda kredi temin etmek her zaman için mümkün olmayabilir. Kredi ihtiyacının iktisadi hayattaki önemi nazara alındığında bu amaca hizmet eden bütün müesseseler incelenmeye değerdir.

Çalışmamızın konusunu kanun koyucunun kredi temin etme ihtiyacına hizmet etmek üzere ürettiği formüllerden biri olan taşınmaz karşılığında senet çıkarma müessesesi oluşturmaktadır.  

Çalışmamızın ilk bölümünde, taşınmaz karşılığında senet çıkarma kavramı, amacı ve hukuki niteliği açıklanmıştır. Daha sonra taşınmaz karşılığında senet çıkarmanın tarihçesine ve benzer müesseseler ile karşılaştırılmasına yer verilmiştir.  Karşılaştırma yapılan rehinli tahvilât müessesesi, çalışmamızın esas konusunu oluşturmadığından, detaylı bir şekilde açıklanmamış; bu kavram yalnız taşınmaz karşılığında senet çıkarma kurumuna benzerlikleri ve farklılıkları çerçevesinde ele alınmıştır.

Çalışmamızın ikinci bölümünde, taşınmaz karşılığında çıkarılan senetlerin türleri ele alınmıştır. Bu bağlamda, senetlerin çıkarılma aşamaları ve hukuki nitelikleri incelenmiştir.

II.TAŞINMAZ KARŞILIĞINDA SENET ÇIKARMA KAVRAMI, AMACI VE HUKUKİ NİTELİĞİ

Kredi ihtiyacı bulunan bir kimsenin en büyük arzusu, ihtiyaç duyduğu krediye kolayca ulaşmak ve mümkün olduğunca düşük miktarda faiz ödemektir. Kredi verenin en büyük arzusu ise mümkün olduğunca yüksek miktarda faiz ile yüksek bir gelir elde etmektir[1]. Dolayısıyla kredi ihtiyacı bulunan ile kredi verenin menfaati birbiriyle örtüşmemektedir. Örneğin 1.000.000 TL tutarında bir kredi ihtiyacı düşünüldüğünde, bu yüksek miktarı temin etmek kolay olmayabilir. Nitekim temin edilse dahi faiz miktarı yüksek olur. Diğer yandan ellerinde 10.000 TL bulunan ve söz konusu miktarı işletmek isteyen pek çok kimse bulunmaktadır. İşte bu noktada kanun koyucu, yüksek miktarda kredi ihtiyacı olan ile düşük miktarda kredi verebilecek olan sermaye sahibinin menfaatini kesiştirecek bir yöntem bulmuştur[2].

Kanun koyucunun kredi alan ile kredi vereni ortak bir noktada buluşturduğu formüle göre; ihtiyaç duyulan kredi miktarı kıymetli evrak niteliğinde senetlere bölünür ve bir taşınmaz söz konusu senetlere güvence olarak tahsis edilir[3]. Böylece, kredi alan kendisine ağır koşullar ileri süren bir kredi kurumu ile çalışmak yerine halka başvurur. Küçük miktarda sermaye sahipleri de bir taşınmazın güvence olarak tahsis edilmesi ile sermayelerini daha güvenli bir şekilde işletmiş olur[4].

Taşınmaz karşılığında senet çıkarma kavramı, içerisinde birçok unsuru barındırır. Bunlar; kredi miktarının senetlere bölünmesi, senetlerin kıymetli evrak niteliği taşıması, aynı hukuki temelde yer alması ve halka sunulmasıdır[5].

Kredi miktarının senetlere bölünmesi ile taşınmaz; bir yandan kredi miktarının tamamına, bir yandan da senede bağlanan bölümüne güvence oluşturur[6]. Senetlerin kıymetli evrak niteliğini haiz olması şu amaçladır: Rehin senetleri yüksek miktarda olan bir alacağı karşılar. Kıymetli evrak ise daha küçük miktarlarda da uygulama alanı bulur. Diğer yandan rehin senetleri daha kuvvetli bir teminat vadeder. Bu sebeple kıymetli evrakın geniş uygulanma sahası ile rehin senetlerinin kuvvetli teminatı birleştirilmiştir[7]. Ayrıca kıymetli evrak niteliğini haiz olan senetler borcun sebebini içermediğinden tedavül kabiliyetine sahiptir[8].

Senetler toplam kredi miktarının bölümleridir. Dolayısıyla aynı hukuki temele sahiptir. Aynı hukuki temele sahip olan senetler bütün halinde kredi miktarının tamamına karşılık gelir[9].

Senetlerin halka sunulması çoğunlukla banka aracılığıyla olur. Banka bu ilişkide; ya kredi alan ile kredi verenin ortak temsilcisidir ya da senetlerin borçlusudur[10].

Taşınmaz karşılığında senet çıkarma, ödünç sözleşmesi niteliğindedir[11]. Bir yanda kredi ihtiyacı olan borçlu, diğer yanda alacakları bir taşınmaz ile teminat altına alınan çok sayıda alacaklı yer almaktadır. Söz konusu alacaklılar arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmamaktadır. Her biri, kendi menfaatini korur[12].

            Küçük miktarda sermaye sahiplerinin taşınmaz karşılığında senet çıkarma müessesesine ilgi göstermesi; kredi verilecek tarafın güven tesis ediyor olması, arada sağlam bir bankanın olması, faiz oranının mümkün olduğunca yüksek tutulması ve ödeme şartlarının uygun olmasını zorunlu kılar[13].           

III.TAŞINMAZ KARŞILIĞINDA SENET ÇIKARMANIN TARİHÇESİ

Taşınmaz değerinin tedavülü düşüncesi ilk kez II. Fredrich tarafından yayımlanan 29 Ağustos 1769 tarihli Emirname ile ortaya atılmıştır. O dönemde son bulan Yedi Yıl Savaşları, ekonomik krize sebep olmuştur. Krizden etkilenen taşınmaz sahipleri ise zor duruma düşmüştür. Bu sebeple bahsi geçen Emirname’de bu hususta bir düzenlemeye yer verilmiştir[14]

29 Ağustos 1769 tarihli Emirname’de, taşınmaz sahiplerinin birleşerek gayrimenkul ortaklıkları kurmaları düzenlenmiştir. Bu ortaklık, mensuplarına taşınmazlarının değerini temsil eden senetler düzenliyor; taşınmaz sahipleri de söz konusu senetleri sermaye sahiplerine teslim ederek ihtiyaç duydukları krediyi temin ediyordu. Ortaklık da senet tanzim ettiği her bir gayrimenkul üzerinde kanunî bir rehin hakkı elde ediyordu. Senedi alan sermaye sahipleri de ortaklıkla birlikte gayrimenkul üzerinde rehin hakkını haiz oluyordu[15].

Emirname’de düzenlenen ortaklık, vadesi geldiğinde alacak miktarını senet sahibine ödemekle yükümlüydü. Dolayısıyla ortaklık kredi alan ile kredi veren arasında temsilci konumundaydı. İşte bu eski rehinli tahvilât, taşınmaz karşılığında senet çıkarmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır[16].

IV.TAŞINMAZ KARŞILIĞINDA SENET ÇIKARMANIN BENZER MÜESSESELER İLE KARŞILAŞTIRILMASI

Taşınmaz karşılığında senet çıkarma, rehinli tahvil ihracı ya da seri halinde rehin senedi çıkarılması suretiyle olur. Rehinli tahvil ihracı ise iki şekilde söz konusu olur: Kredi miktarının tamamı için tahvil alacaklıları lehine rehin hakkı kurulması ve aracı kurum lehine rehin hakkı kurulması.

Rehinli tahvilin aracı kurum lehine rehin hakkı kurulması suretiyle ihraç edilmesi, tahvili ihraç eden müessesenin rehinli alacağı üzerinde bir rehin hakkı tanınıyor olması sebebiyle rehinli tahvilât müessesesine benzemektedir. Ancak iki müessesenin benzer yanı yalnız bu zikredilen husus olup[17] birbiriyle karıştırılmaması için farklarını ortaya koymak gerekir.

Rehinli tahvilât; hükümet tarafından yetkilendirilmiş kredi kurumunca, taşınmaz rehniyle güvence altına alınmış alacaklar karşılığında ihraç edilen senetlerdir[18]. Rehinli tahvilâtın gayesi küçük sermaye miktarlarını toplamaktır[19]. Rehin sözleşmesine ihtiyaç bulunmaksızın alacak üzerinde kanunî rehin hakkı kazanılması söz konusudur[20]. TMK.’da[21] tahvil çıkaracaklar, çıkarma izni vermeye yetkili makam ve gerekli koşulların özel bir kanunla belirlendiği düzenlenmiş ancak söz konusu özel kanun çıkarılmadığından, rehinli tahvilât ülkemizde hayata geçirilememiştir[22]. İsviçre’de ise rehinli tahvillere ilişkin özel bir kanun düzenlenmiş ve Medenî Kanun’dan rehinli tahvillere ilişkin hükümler kaldırılmıştır[23].

Taşınmaz karşılığında senet çıkarma, taşınmaz rehni hükümleri arasında düzenlenmekte olup; tahvil alacaklıları doğrudan doğruya senedin muhtevasındaki taşınmaz rehnine malik olmaktadır. Rehinli tahvilât ise tahvilâtı ihraç eden müessesenin taşınmaz rehniyle temin ettiği alacak üzerinde bir taşınır rehni hakkı verir. Bu sebeple de taşınır rehni hükümleri arasında yer almaktadır. Her ne kadar aracı kurum lehine rehin hakkı kurulması suretiyle tahvil ihraç edilmesi durumunda da alacak üzerinde rehin söz konusu olsa da bu husus rehinli tahvilâttan farklıdır. Aracı kurum lehine rehin hakkı kurulması suretiyle tahvil ihraç edilmesinde, tek bir şahsa kredi verilmektedir. Rehinli tahvilâtta ise çok sayıda şahsa kredi temin edilmektedir. Bunun doğal sonucu ise tek bir şahsa temin edilen kredinin karşılığının, bu şahsın tesis ettiği tek bir taşınmaz rehni olmasıdır. Oysaki rehinli tahvilâtta, kredi çok sayıda şahsa temin edildiği için her bir kredi alan ayrı bir taşınmaz rehni tesis eder. Nitekim aracı kurum lehine rehin hakkı kurulması suretiyle tahvil ihraç edilmesinde, alacak üzerinde rehin sözleşmesi yapılması gerekir. Dolayısıyla burada kendiliğinden bir alacak üzerinde rehin hakkı bulunmamaktadır. Rehinli tahvilâtta ise kanundan doğan bir alacak üzerinde rehin hakkı söz konusudur[24].

Taşınmaz karşılığında çıkarılan senetler tapu siciline tescil edilir. Rehinli tahvilâta ilişkin ise böyle bir düzenleme bulunmamaktadır[25].

Rehinli tahvilât yalnız hükümet tarafından yetkilendirilen kredi kurumlarınca ihraç edilebilir. Taşınmaz karşılığında senet çıkarma ise herhangi bir izne tabi değildir[26]

V.SENETLERİN İHRAÇ EDİLMESİ

A.Rehinli Tahvil

Kanunda “tahvil” ile karşılanmak istenen açıklanmamıştır[27]. Ancak burada tahvil ile karşılanmak istenen; taşınmaz rehni ile güvence altına alınan, toplam kredi miktarının bir bölümünü temsil eden kıymetli evrak sıfatını haiz senettir[28].

Tahviller toplam kredi miktarının kredi verenler arasında bölünmesi amacına hizmet eder. Ancak tahvil alacaklısı yalnız başına taşınmaz üzerinde rehin hakkını haiz değildir. Bütün tahvil alacaklıları asıl rehin senedindeki rehin hakkına iştirak etme hakkına sahiptir. Dolayısıyla burada bölünen yalnız alacak miktarıdır, rehin hakkının bölünmesi söz konusu değildir[29].

1.Tahvil Alacaklıları Lehine Rehin Hakkı Kurulması

Alacaklı kredi veren ile borçlu kredi alan arasında ortak bir temsilcinin atanması suretiyle tahvil alacaklıları lehine rehin hakkı kurulması, rehinli tahvilin ihraç edilme yöntemlerinden biridir. Bu yöntem ile ipotek ve ipotekli borç senedi kurulabilirken irat senedi kurulması mümkün değildir[30]. Yapılması gereken işlemler ise ortak temsilci atanması, rehin sözleşmesi yapılması, taşınmaz rehninin tescil edilmesi ve tahvillerin ihraç edilmesidir.

a.Temsilci Atanması

Rehin hukukunda gerekli prosedürlerin yerine getirilmesi için ilgililerin bir araya gelmesi gerekebilir. Nitekim acilen karar alınması gereken durumlar söz konusu olabilir. Fakat bütün ilgililerin bir araya gelmesi her zaman kolay olmayabilir[31]. Tahvil alacaklıları lehine rehin hakkı kurulması suretiyle taşınmaz karşılığında senet çıkarmada da kanun, alacaklı ve borçlu için ortak temsilci atanmasını öngörmektedir[32]. Ortak temsilci, iki tarafın da menfaatini tarafsızlıkla gözetir[33].

aa.Temsilcinin Atanma Biçimi

Ortak temsilcinin atanması için tarafların anlaşmaları ve ortak temsilcinin kendisinin de görevi kabul etmesi gerekirken, taşınmaz karşılığında senet çıkarmada bunu sağlamaya imkân bulunmamaktadır[34].

İpotekle teminat altına alınan tahvil söz konusu olduğunda, ipoteğin tesis edilmesinden önce tahvilin tedavüle çıkarılması mümkün değildir. Çünkü borçlunun ipoteği teminat gösterebilmesi için bu işlemin geçerli bir şekilde yapılmış olması gerekmektedir. Bu sebeple alacaklılar da belli olmadığından borçlu, tek taraflı olarak bir ortak temsilci atar[35].   

Temsilcinin adı tapu sicilinde “Düşünceler” hanesinde beyan edilir. Ortak temsilci, aksine bir anlaşma olmadıkça bu sıfatı başkasına devredemez. Alacaklıların tahvilleri iktisap etmeleri temsilciyi kabul etmiş olmaları anlamına gelir[36].  

bb.Temsilcinin Yetkileri

Ortak temsilcinin yetkileri TMK. m. 915’te düzenlenmiştir[37]. Ancak söz konusu yetkiler emredici mahiyette değildir. Genişletilebilir yahut daraltılabilir. Kanunî yetkileri ise şunlardır[38]:

-Ödemeleri Yapmak ve Kabul Etmek: Ortak temsilci, tahvilin teslimi karşılığında borçlunun adına bedeli tahsil eder. Alacaklılar adına ise borçludan faizleri alıp alacaklılara verir. Temsilci faizi garanti etmişse, vadede karşılığını borçludan tahsil edememiş olsa dahi alacaklılara faizi ödemekle mükelleftir[39].

-Tebligatları Almak: Alacaklı, borçlu, üçüncü şahısların ihbarda bulunması sebebiyle ortak temsilci söz konusu tebligatlarla muhatap olmak durumundadır[40].  

-Güvence Azalmalarına Muvafakat Etmek: Alacaklının fekki kabul etmeye zorlanamayacağı hallerde temsilciye takdir yetkisi tanınmaktadır[41].

-Tarafların Menfaatlerini Tarafsızca, Özenle Korumak: Ortak temsilci, alacaklılar ve borçlunun menfaatlerini tam bir özen ve tarafsızlık ile gözetecektir[42]. Objektif iyi niyete göre hareket etmesinin garantisi ise kendi sorumluluğundadır[43]

Ortak temsilcinin yetkisi dışında kalan işlemler de mevcuttur. Kendisine ayrıca bir yetki verilmemişse; faiz oranını indiremez, faiz ve taksitlerin ödenmesi için borçluya mehil veremez[44].

b.Rehin Sözleşmesi Yapılması

Rehnedilen taşınmazın maliki ile alacaklıları temsilen ortak temsilci arasında rehin sözleşmesi yapılır[45]. Ortak temsilci, alacaklıların temsilcisi sıfatıyla hareket eder. Sözleşmede alacaklı olarak senetler üzerinde hak sahibi olanlar gösterilir; fakat isimlerinin yazılması zorunlu değildir. Nama yazılı senet söz konusuysa, alacaklıların isimleri de sözleşmeye yazılabilir. Hamile ya da emre yazılı senetlerde senetleri çıkaranın alacaklı olarak gösterilmesi de mümkündür[46].

c.Tescil

  Her bir senedin ayrı ayrı tescili yerine tapu kütüğüne tek bir tescil söz konusudur[47]. Senet sayısı, borç tutarı belirtilirken; alacaklılar henüz belli olmadığından alacaklılar hanesine isimleri belirtilmeden yazılır[48]. Tahvillerin nama, emre, hamile yazılı oldukları da alacaklılar hanesinde belirtilir[49]. Bu yoldan irat senedi kurulması mümkün olmadığından, kurulan rehnin türüne göre ipotek belgesi ya da ipotekli borç senedi ortak temsilciye verilir[50]

d.Tahvil Çık.arılması

  Kredi miktarının tamamı, eşit miktarda senetlere bölünür ve söz konusu senetler; ödeme şartlarını, varsa ödeme planını, borçlu ve temsilcinin isimlerini içerir[51]. Bu senetler kredinin belirli bir bölümünü temsil eden alelade kıymetli evrak niteliğinde olduklarından borçlu ile rehnedilen taşınmaz maliki tarafından imzalanırken, tapu memuru ve yetkili hazine temsilcisi tarafından imzalanmazlar[52]. Ticaret Kanunu’nun kıymetli evrak hükümleri uygulama alanı bulur[53]. Tahvil çıkarılması ile taşınmaz rehni kurulması birbirinden farklıdır. Dolayısıyla tahvil çıkarılması resmî şekle tâbi değildir[54].

e.Ödeme

            Borçlu, senedin ibraz edilmesi ile ödeme yapar. Senet borçlunun ikametgâhında ibraz edilir[55]. Senetlerin devri kıymetli evrak hükümlerince yapılır. Devir ile senedin temsil ettiği rehin hakkının da geçişi söz konusu olur. Ancak senet devrinin rehin hakkını devre vücut verebilmesi için rehnin hukuken geçerli şekilde kurulmuş olması gerekir[56].

1.Aracı Kurum Lehine Rehin Hakkı Kurulması

Rehinli tahvil ihracında ikinci yöntem, aracı kurum lehine rehin hakkı kurulmasıdır. Aracı kredi kurumu, borçluya krediyi temin eder. Bu krediyi teminat altına almak için ise aracı kredi kurumu lehine bir taşınmaz rehni kurulur. Söz konusu taşınmaz rehni; ipotek, ipotekli borç senedi veya irat senedi türlerinden herhangi biri olabilir[57]

  Aracı kredi kurumu, taşınmaz rehni ile teminat altına alınan alacağını karşılık göstererek tahvil ihraç eder. Elde ettiği rehinli alacak üzerinde, tahvil alacaklıları lehine rehin hakkı tesis eder[58]. Bu durumda tahvil alacaklıları taşınmaz rehnine doğrudan değil, vasıtalı bir şekilde katılmaktadır[59].

  Aracı kurum lehine rehin hakkı kurulması suretiyle tahvil ihraç edilmesinde, ortak temsilciye ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak rehnin kurulması için gerekli işlemlere tahvil alacaklılarının tamamının fiilen katılması söz konusu olamayacağı için bir temsilciye ihtiyaç vardır. Bu temsilci alacaklı ile borçlunun ortak temsilcisi değil, yalnız alacaklıların sözleşmeye dayanan temsilcisidir. Dolayısıyla buradaki temsilcinin yetkileri TMK. m. 915’e göre belirlenmez[60].

2.Hukuki Niteliği

Rehinli tahviller, kamu güvenine mazhar rehin senetleri olmayıp, alelade kıymetli evraktır[61]. Bu sebeple rehin senetlerinin haiz olduğu senede ve sicile güven ilkesinden de faydalanamazlar[62].

B.Seri Halinde Senet Çıkarılması

1.Düzenlenmesi

  Krediye ihtiyaç duyan, seri halinde ipotekli borç senedi ve irat senedi çıkarmak suretiyle aracı veya ortak temsilciye gerek olmadan sermaye sahiplerinden borç alabilir[63]. Senetlerin malik tarafından hamile, kendi adına, emrine çıkarılması söz konusuysa rehin sözleşmesi yapılmasına gerek olmayıp, tapu müdürlüğüne dilekçe verilmesi yeterlidir. Ancak senetler belirli kimseler adına çıkarılıyorsa rehin sözleşmesi yapılması gerekir[64]. Her ne kadar aracı veya ortak temsilciye ihtiyaç olmasa da böyle bir kurumun atanması mümkündür. Bu durumda atanan kurum TMK. m. 915 hükümleri kapsamında yetki sahibi olur. Bu husus senetler üzerinde belirtilir[65].

  Seri halinde rehin senedi çıkarılması ile büyük miktardaki kredinin tek bir kişiden temin edilme güçlüğü önlenmiş olur. Bu sebeple büyük kredi miktarı senetlere bölünmüştür. Söz konusu senetlere özel hükümler yer almadıkça ipotekli borç senedi ve irat senedine ilişkin genel hükümler uygulanır[66]. İpotekli borç ve irat senedinden farklı olarak, söz konusu senetler seri halinde çıkarılmaktadır[67]. Tapu kütüğüne kredi miktarının tamamı için tek bir tescil yapılır. Ancak senet sayısı az ise bu senetlerin ayrı ayrı tescil edilmesi de mümkündür. Senet sayısının az olması ile kastedilen miktar belirtilmemiştir. Doktrinde hâkim görüş bu boşluğun Tapu Sicili Tüzüğü[68] tarafından doldurulması gerektiği yönündedir[69].

  Seri halinde çıkarılan senet şekillerinin aynı olması, senet numaralarının art arda birbirini takip etmesi gerekir. Her bir senedin değeri, yüz Türk Lirası veya katları olarak düzenlenir.

2.Ödeme

            Kredi miktarının bir bölümünün faizle birlikte belirli zamanlarda ödenmesi borçlu tarafından taahhüt edilebilir. Her yıl ödenecek miktar, senetlerin belirli bir kısmını karşılamalıdır. Ödeme, senetlerin çıkarılması sırasında yapılan veya ortak temsilcinin düzenlediği plâna göre gerçekleştirilir[70].

            Hangi senetlerin ne zaman ödeneceği hususu, yapılan plâna uygun olarak kur’a çekmek suretiyle tespit edilir. Ödenen senetler malike geri verilmeyerek iptal edilir[71].

            Rehin hakkının ortadan kaldırılması, tapu kütüğünden terkin edilmesi ile mümkün olur. Terkinin söz konusu olabilmesi için ise aksi kararlaştırılmadıkça alacak tamamen ödenmiş, senetler iptal edilmiş olmalıdır. Borçlu kredi alan bütün yükümlülüklerini yerine getirmeden tescilin terkin edilmesi söz konusu değildir. Ancak rehin yükünün ödenen senetlerin miktarı oranında azaltılması taraflarca kararlaştırılabilir. Ödeme yapıldıkça tescil de ödemelere uygun olarak kısmen terkin edilir[72]. Seri halinde çıkarılan senetler irat senetleriyse, bu işlemler devlet tarafından da denetlenir.

3.Senedin Niteliği

            Seri halinde çıkarılan senetler; rehinli tahvillerden farklı olarak kamu güvenine mazhar, resmî senet niteliğinde kıymetli evraktır[73]. Sicile güven ilkesinden yararlanır[74]. Bu sebeple; senetlerin taşınmazın tapu idaresi tarafından belirlenen değerini aşamaması, tapu memuru ve hazine temsilcisinin imzasını içermesi gerekir[75]. Taşınmazın değer takdirinde devletin sorumluluğu söz konusu olur[76].

SONUÇ

Taşınmaz karşılığında senet çıkarma müessesesi, kanaatimizce mevzuatımızda gereği gibi düzenlenmemiştir. Doktrinde de yeterince açıklanmamıştır. Bu sebeple anlaşılması oldukça güçtür. Öyle ki TMK. m.930 ile m.970’te yer alan birbirinden farklı iki müessese aynı kavram ile ifade edilmiştir. Kanun koyucu söz konusu hükümleri yalnız tercüme etmekle yetinmiş, anlaşılır biçimde düzenleyememiştir. Rehinli tahvile ilişkin gönderme yapılan özel kanun ise çıkarılmamıştır. Oysaki her iki müessese de gerek sermaye sahipleri ve gerekse de kredi ihtiyacı bulunanlar açısından son derece faydalıdır. Bu sebeple taşınmaz karşılığında senet çıkarma ile rehinli tahvil müesseselerinin mevzuatımızda yeniden ele alınması gerektiği kanaatindeyiz.

KISALTMALAR

bkz.                : bakınız

C.                    : Cilt

dpn.                : Dipnot

f.                     : fıkra

GÜHFD.        : Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

İÜHFM.         : İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası

m.                   : madde

RG.                : Resmî Gazete

S.                    : Sayı

s.                     : sayfa

T.                    : Tarih

T.C.                : Türkiye Cumhuriyeti

TMK.             : Türk Medenî Kanunu

vd.                  : ve devamı

Y.                    : Yıl

BİBLİYOGRAFYA[77]

AKİPEK, JALE G.-                                           : Eşya Hukuku, İstanbul 2009.

AKINTÜRK, TURGUT

AYAN, MEHMET                                             : Sınırlı Aynî Haklar, Ankara 2017.

ALTAY, SÜMER-                                             : Türk Medenî Hukukunda Taşınmaz

ESKİOCAK ALİ                                                 Rehni, İstanbul 2007.

BOZER, ALİ-                                                    : Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara

GÖLE, CELAL                                                    2017.

CANSEL, EROL                                               : Rehinli Tahvilât, III. Banka ve

                                                                              Ticaret Hukuku Haftası, Ankara

                                                                              1963, s.291-313.

DAVRAN, BÜLENT                                        : Rehin Hukuku Dersleri, İstanbul

                                                                              1972.

ESENER, TURHAN-                                        : Eşya Hukuku, Ankara 2017.

GÜVEN, KUDRET

GÜRSOY, KEMAL T.-                                     : Türk Eşya Hukuku, Ankara 1984.

EREN, FİKRET-

CANSEL, EROL                                                                 

HATEMİ, HÜSEYİN-                                       : Eşya Hukuku, İstanbul 2014.

AYBAY, AYDIN                                                                

KÖPRÜLÜ, BÜLENT-                                     : İsviçre Medenî Kanunu’nda      

KANETİ, SELİM                                                “Sınırlı Aynî Haklar” Bölümünde

                                                                              Yapılan Değişiklikler, İÜHFM.,   

                                                                              Doğumunun 100. Yılında Atatürk’e  

                                                                              Armağan, C:45, S:1-4, Y:1979-

                                                                              1981, s.421-430.

KÖPRÜLÜ, BÜLENT-                                     : Sınırlı Aynî Haklar, İstanbul 1982-

KANETİ, SELİM                                                1983.

OĞUZMAN, M. KEMAL-                                : Eşya Hukuku, İstanbul 2017.

SELİÇİ, ÖZER-

OKTAY ÖZDEMİR, SAİBE                                              

SAYMEN, FERİT H.-                                       : Türk Eşya Hukuku Dersleri, İstanbul

ELBİR, HALİD K.                                               1963.

SEROZAN, RONA                                           : Taşınmaz Rehni, İÜHFM., C:LXIV,

                                                                              S:2, Y:2006, s.301-324.

SİRMEN, A. LÂLE                                           : Eşya Hukuku, Ankara 2017.

ÜNAL, OĞUZ KÜRŞAT                                  :   İpotekli Borç Senetleri ve İrat                 

                                                                                Senetlerinin Menkul Kıymet     

                                                                                Özelliği, GÜHFD., C:6, S:1-2,

                                                                                Y:2002.


[1] OĞUZMAN, M. Kemal/SELİÇİ, Özer/OKTAY ÖZDEMİR, Saibe; Eşya Hukuku, İstanbul 2017, s.1002; GÜRSOY, Kemal T./EREN, Fikret/CANSEL, Erol; Türk Eşya Hukuku, Ankara 1984, s.1080; AKİPEK, Jale G./AKINTÜRK, Turgut; Eşya Hukuku, İstanbul 2009, s.824.

[2] AKİPEK/AKINTÜRK, s.824.

[3] AKİPEK/AKINTÜRK, s.824.

[4] KÖPRÜLÜ, Bülent/KANETİ, Selim; Sınırlı Aynî Haklar, İstanbul 1982-1983, s.432.

[5] KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.433-434; AKİPEK/AKINTÜRK, s.825.

[6] AKİPEK/AKINTÜRK, s.825.

[7] SAYMEN, Ferit H./ELBİR, Halid K.; Türk Eşya Hukuku Dersleri, İstanbul 1963, s.614.

[8] CANSEL, Erol; “Rehinli Tahvilât”, III. Banka ve Ticaret Hukuku Haftası, Ankara 1963, s.292.

[9] KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.434.

[10] KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.434; AKINTÜRK/AKİPEK, s.825; CANSEL, s.298.

[11] AKİPEK/AKINTÜRK, s.825.

[12] SAYMEN/ELBİR, s.615; OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR, s.1002.

[13] DAVRAN, Bülent; Rehin Hukuku Dersleri, İstanbul 1972, s.70; AKİPEK/AKINTÜRK, s.825.

[14] CANSEL, s.293.

[15] CANSEL, s.293.

[16] CANSEL, s.293.

[17] CANSEL, s.299.

[18] CANSEL, s.304-305; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1136; AKİPEK/AKINTÜRK, s.879.

[19] KÖPRÜLÜ/KANETİ, s. 558; OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR, s.1062; SAYMEN/ELBİR, s.716; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1136; AYAN, s.325.

[20] ESENER, Turhan/GÜVEN, Kudret; Eşya Hukuku, Ankara 2017, s.597; BOZER, Ali/GÖLE, Celal; Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 2017, s.503.

[21] Bkz., RG., 8.12.2001, S:24607.

[22] SİRMEN, A. Lâle; Eşya Hukuku, Ankara 2017, s.685.

[23] KÖPRÜLÜ, Bülent/KANETİ, Selim; “İsviçre Medenî Kanunu’nda “Sınırlı Aynî Haklar” Bölümünde Yapılan Değişiklikler”, İÜHFM., Doğumunun 100. Yılında Atatürk’e Armağan, C:45, S:1-4, Y:1979-1981, s.427.

[24] CANSEL, s.299, dpn.25-300.

[25] CANSEL, s.300.

[26] CANSEL, s.300.

[27] AKİPEK/AKINTÜRK, s.825.

[28] AKİPEK/AKINTÜRK, s.827.

[29] CANSEL, s.297-298.

[30] DAVRAN, s.72; KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.435.

[31] AKİPEK/AKINTÜRK, s.783.

[32] DAVRAN, s.71; KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.434;  OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR, s.1002; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1082-1083; AKİPEK/AKINTÜRK, s.784; AYAN, s.255; ALTAY/ESKİOCAK, s.312; SEROZAN, Rona; “Taşınmaz Rehni”, İÜHFM., C:LXIV, S:2, Y:2006, s.307.

[33] DAVRAN, s.71; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1082-1083.

[34] DAVRAN, s.73; AKİPEK/AKINTÜRK, s.826.

[35] DAVRAN, s. 74; AKİPEK/AKINTÜRK, s.826.

[36] DAVRAN, s. 73-74.

[37] DAVRAN, s.72; KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.434; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1082; OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR s.1003.

[38] DAVRAN, s.72

[39] DAVRAN, s.72; AKİPEK/AKINTÜRK, s.784.

[40] DAVRAN, s.72; AKİPEK/AKINTÜRK, s.784.

[41] DAVRAN, s.72-73; AKİPEK/AKINTÜRK, s.784.

[42] DAVRAN, s. 73; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s. 1082-1083; AKİPEK/AKINTÜRK, s.784.

[43] DAVRAN, s.73

[44] SAYMEN/ELBİR, s.618; DAVRAN, s.73; AKİPEK/AKINTÜRK, s.827.

[45] OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR, s.1003; KÖPRÜLÜ/KANETİ, s. 434; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1083; AKİPEK/AKINTÜRK, s. 826; ALTAY/ESKİOCAK s. 312.

[46] KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.435.

[47] KÖPRÜLÜ/KANETİ s.303; OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR, s. 1003; ALTAY/ESKİOCAK, s.312.

[48] KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.434-435; AKİPEK/AKINTÜRK, s.826.

[49] ALTAY/ESKİOCAK, s.312.

[50] KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.303; AKİPEK/AKINTÜRK, s.826.

[51] AKİPEK/AKINTÜRK, s. 826.

[52] DAVRAN, s.71; KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.435; AKİPEK/AKINTÜRK, s.826; AYAN, s.255; ALTAY/ESKİOCAK, s. 312.

[53] KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.435; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1083-1084; AYAN, s.255.

[54] OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR, s.1003.

[55] KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.304; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1084

[56] KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.304

[57] KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.436; OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR, s. 1004; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1084; AKİPEK/AKINTÜRK, s.827; AYAN, s.255.

[58] SAYMEN/ELBİR, s.616; DAVRAN, s. 72; KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.434; OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR, s.1004, GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1084; AKİPEK/AKINTÜRK s.827; AYAN, s.256, SEROZAN, s.307.

[59]DAVRAN, s.75; KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.436; OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR, s.1004; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1084; AYAN, s.256.

[60] DAVRAN, s.75; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1084-1085; AKİPEK/AKINTÜRK s.828.

[61] SAYMEN/ELBİR, s. 615; DAVRAN, s.69; KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.435; AYAN, s.254.

[62] CANSEL, s.298.

[63] SAYMEN/ELBİR, s.616; OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR, s. 1004; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1085; AYAN, s.256; ALTAY/ESKİOCAK, s.313.

[64] KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.437; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1085; AYBAY, Aydın/HATEMİ, Hüseyin; Eşya Hukuku, İstanbul 2014, s.200; AYAN, s.256; ÜNAL, Oğuz Kürşat; “İpotekli Borç Senetleri ve İrat Senetlerinin Menkul Kıymet Özelliği”, GÜHFD., C:6, S:1-2, Y:2002.

[65] KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.438; AKİPEK/AKINTÜRK, s.828-829; AYAN, s.256.

[66] AKİPEK/AKINTÜRK, s.828.

[67] OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR, s. 1004; ALTAY/ESKİOCAK, s.313.

[68] Bkz. RG., T. 17.08.2013, S. 28738.

[69] SAYMEN/ELBİR, s.617.

[70] OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR, s. 1005; AKİPEK/AKINTÜRK, s.829.

[71] AKİPEK/AKINTÜRK, s.829.

[72] SAYMEN/ELBİR, s.618; OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR, s. 1005; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1086; AKİPEK/AKINTÜRK, s.829-830; AYAN, s.257; SİRMEN, s.647.

[73]KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.438; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1085; AKİPEK/AKINTÜRK, s.828; AYAN, s.257.

[74] KÖPRÜLÜ/KANETİ, s.438; GÜRSOY/EREN/CANSEL, s.1085; AKİPEK/AKINTÜRK, s.828.

[75] OĞUZMAN/SELİÇİ/OKTAY ÖZDEMİR, s.1005; AKİPEK/AKINTÜRK, s.829.

[76] ALTAY/ESKİOCAK, s.313.

[77] Dipnotlarda yazarlar soyadları ile anılmıştır.

Scroll to Top