Danışman Avukatlarımızdan Hale Gündüz’ün; “Anonim Şirketlerde Genel Kurula Katılma Hakkı” başlıklı makalesine buradan ulaşabilirsiniz.

ANONİM ŞİRKETLERDE GENEL KURULA KATILMA HAKKI

HALE GÜNDÜZ

İstanbul 2022

ÖZ

Anonim şirketlerde genel kurula katılım, ikili bir ayrıma tabi tutulmuştur. Söz konusu ayrım, genel kurula katılım mecburiyeti ile katılım hakkı olmak üzere iki farklı görünüme sahiptir. Genel kurula katılmayan süjenin bu ayrımda hangi tarafta olduğu, katılmamanın sonucuna bağlanan yaptırımın türünü belirleyecektir. Şirketin kaderine yön veren genel kurula katılacak süjelerin tespiti, şirketin istikbali bakımından büyük önem arz etmekte olup özenle incelenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda ortaya konulan mevzuat hükümleri TTK, SPK ile BTY olup ilgili hükümlerin yorumlanması ve açıklığa kavuşması bakımından öğretide yer alan görüşler yol gösterici olmaktadır.     

THE RIGHT TO PARTICIPATION TO GENERAL ASSEMBLIES

IN

JOINT STOCK COMPANIES

ABSTRACT

Participation to joint stock companies’ general assemblies has been subjected to a dual distinction. This aforementioned distinction has two appearances such as the obligation of participation to the general assembly and the right to participate to the same. The side of the subject, who did not participate to the general assembly, in such distinction will determine the type of sanction which is depended on the result of not participating. Determining the subjects who will participate to the general assembly which steers the fate of the company, is of utmost importance in terms of the same’s (company’s) future and thus needed to be examined very diligently. The related legal regulations put forward in this scope are the Turkish Commercial Code (TTK), the Capital Market Law (SPK) and the Bylaw on Ministry Representatives who will participate to the General Assembly (BTY) and the opinions of academicians (doctrine) serve as a guide for the purpose of interpreting and explaining the said provisions.

KISALTMALAR

BTY.                           : Bakanlık Temsilcileri Yönetmeliği

C.                                : Cilt

ERÜ İİBFD                : Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi

m.                                : Madde

s.                                 : Sayfa

S.                                : Sayı

TFM                            : Ticaret ve Fikri Mülkiyet Hukuku Dergisi

SPK                            : Sermaye Piyasası Kanunu

TTK                            : Türk Ticaret Kanunu

vd.                               : Ve devamı

Y.                                : Yıl

YBHD                        : Yıldırım Beyazıt Hukuk Dergisi

BİBLİYOGRAFYA

ACAR, Faruk; Rehin Hukuku Dersleri, İstanbul 2017.

ALIŞKAN, Murat; Türk Ticaret Kanunu’na Göre Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Anonim Şirketleri Denetlemesi ve İlgili Fesih Davaları, İstanbul 2007.

ALTAŞ, Soner; Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Anonim Şirket Genel Kurul Rehberi, Ankara 2015.

ALTAŞ, Soner; Türk Ticaret Kanunu’na Göre Anonim Şirketler, Ankara 2022.

BAHTİYAR, Mehmet; “Anonim Şirketlerde Genel Kurul Toplantı Tutanağı ve Özellikle Kararların Hükümsüzlüğüne Etkileri”, Prof. Dr. Ersin Çamoğlu’na Saygı Günü- Şirketler Hukukunun Güncel Sorunları Sempozyumu, İstanbul 2019, s. 35-65.

BİLGİLİ, Fatih/DEMİRKAPI, Ertan; Şirketler Hukuku, Bursa 2013.

MOROĞLU, Erdoğan; Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, İstanbul 2017.

ORBAY ORTAÇ, Nurdan/AL KILIÇ, Şengül; “Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin ve Murahhasların Genel Kurula Katılması”, TFM, C. 4, S. 2, Y. 2018, s. 211-238.

POROY, Reha/ TEKİNALP, Ünal/ ÇAMOĞLU, Ersin; Ortaklıklar Hukuku I, İstanbul 2019.

SARIKAYA, Merve; “Anonim Şirket Genel Kuruluna Katılmaya Yetkili ve Katılmak Zorunda Olanlar İle Katılmamanın Hukuki Sonuçları”, YBHD., S. 2021/1, Y. 6., s. 415-460.

TEKİNALP, Ünal; Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, İstanbul 2013.

TEKTEN, Emel; “Anonim Şirket Genel Kurul Toplantılarında Pay Sahibinin Temsilinde Güncel Gelişmeler”, ERÜ İİBFD, S. 52, Y. 2018, s. 279-300.

TEOMAN, Ömer; “Yürürlükteki Hukukumuza Ve Türk Ticaret Kanunu Tasarısına Göre Anonim Ortaklık Genel Kurul Toplantılarına Katılmak Zorunda Olanlar”, Tüm Makalelerim C.3, İstanbul 2012.

  1. GİRİŞ

Anonim şirketlerde genel kurul, hak sahiplerinin şirkete yöneltebileceği birçok talebin kaynağını oluşturur. Genel kurula katılım; oy hakkı, bilgi alma ve inceleme hakkı, iptal davası açma hakkı gibi şirketin kaderini belirleyecek dönüm noktalarının zeminidir. Bu sebeple şirket açısından adeta yol haritası mahiyetinde olan genel kurula kimlerin katılma hakkına sahip olduğu hususu özenle irdelenmelidir.

Çalışmamızın amacı; anonim şirket genel kuruluna katılma hakkına sahip olan süjelerin açıklığa kavuşturulmasıdır. Bu kapsamda hangi vasıfları haiz kimselerin genel kurulda yer alabileceğinin sınırlarının çizilmiş ve söz konusu katılımcılar tek tek ele alınmıştır. Genel kurula katılma hakkı bulunan süjeler detaylı bir biçimde ele alınmakla birlikte genel kurula temsilen katılım çalışmamız kapsamı dışında bırakılmıştır.

Çalışmamızın ilk bölümünde genel kurula katılım mecburiyeti bulunan, ikinci bölümünde ise katılım hakkı bulunan süjeler tek tek değerlendirilmiştir. Çalışmamızın üçüncü bölümünde ise mevzuat çerçevesinde genel kurula katılım mecburiyeti yahut hakkı bulunmayan diğer kimselerin genel kurulda yer alması hususuna yer verilmiştir. Çalışmamız değerlendirmelerimizi içeren sonuç bölümü ile nihayete erdirilmiştir.

II.GENEL KURULA KATILMA MECBURİYETİ

  1. Genel Olarak

Genel kurul katılımcılarının yer aldığı “Genel Kurula Katılabilecekler Listesi”; SPK, TTK ve BTY’de yer alan hükümler uyarınca hazırlanır[1]. Katılımcıların imza altına alması ile ise söz konusu belge “Hazır Bulunanlar Listesi” adını alır. Anılan mevzuat hükümlerinden TTK 407/II; genel kurula murahhas üyeler, denetçi ile en az bir yönetim kurulu üyesinin katılımını mecburî kılmıştır. TTK 407/III ise, TTK’nın 333. maddesi ve BTY’ye yaptığı atıfla, ilgili maddelerde yer alan hâllerde bakanlık temsilcisinin genel kurula katılımını mecburî kılmıştır. Genel kurula katılımı mecburî kılınanların söz konusu yükümlülüğe aykırı hareket etmesi halinde ortaya çıkan sonuç ise katılımcıların vasfı yönünden ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Kanunda aykırılığın yaptırımı yer almamakla birlikte doktrinde hâkim görüş, murahhas üyeler, en az bir yönetim kurulu üyesi ile denetçi yönünden kurul kararının iptaline sebebiyet vermeyeceği, üyelerin sorumluluklarına yol açacağı yönündedir[2]. Bakanlık temsilcisinin toplantıya katılmaması ise BTY’de “geçersizlik” yaptırımına tabi kılınmış olup öğretide hâkim görüş, geçersizliğin türünü “yokluk” olarak ifade etmektedir[3]. Ayrıca öğretide bir görüş, bakanlık temsilcisinin katılımının zorunlu olduğu genel kurul toplantılarında, temsilcinin toplantıya iştirak etmiş olması ile tutanağı imzalamış olup olmadığı hususunu birbirinden ayırmaktadır. Bakanlık temsilcisi toplantıya iştirak etmiş olmasına rağmen, çeşitli sebeplerle tutanağı imzalamamış olabilir. Bizim de katıldığımız bu görüşe göre anılan durumda genel kurul kararının yokluğundan değil, butlanından söz edilir. Zira bakanlık temsilcisinin toplantı boyunca vazifesini yerine getirmiş ancak herhangi bir sebeple tutanağı imzalayamamış olması mümkündür. Söz konusu şekil şartına aykırılığın sonucu ise yokluk değil butlan olmalıdır. Böylece genel kurul kararının geçersizliği ileri sürüldüğünde pay sahipleri tarafından hakkın kötüye kullanılması savunması yapılabilir[4].     

B.Genel Kurula Katılım Mecburiyeti Olan Süjeler

  1. Murahhas Üyeler

TTK’ya göre; yönetim kurulu tarafından, kendisine temsil yetkisi devredilen yönetim kurulu üyeleri “murahhas üye”, kendisine temsil yetkisi devredilen üçüncü kişiler ise “murahhas müdür” olarak tanımlanır. TTK 407/II hükmü açıkça, murahhas üyelerin genel kurula katılımının mecburî olduğunu belirtmiştir. Ancak murahhas müdürler hakkında ayrıca bir düzenleme yer almamıştır.

Doktrinde hâkim görüş, murahhas üyeler gibi murahhas müdürlerin de genel kurula katılımının mecburî olduğu yönündedir[5]. Zira murahhas müdürler, temsil görevlerinin sonucu olarak murahhas üyelere paralel olarak bilgi verme yükümlülüğü altındadırlar. Dolayısıyla murahhas müdürlerin genel kurula katılımı hakkında kanunda ayrıca bir ifadenin yer almaması, bilinçli susma olarak değerlendirilmemeli ve murahhas müdürlerin de katılım mecburiyeti olduğu kabul edilmelidir[6]. Bizim de katıldığımız görüşe göre murahhas müdürlerin genel kurula katılımının mecburî olduğuna kanunda ayrıca yer verilmeli ve böylece bu hususta ortaya çıkabilecek ihtilaflar engellenmelidir[7].

Gerek murahhas üyeler ve gerek murahhas müdürler, yetki ve sorumluluk sahibi olup şirkete bilgi verme yükümlülüğü altındadırlar. Dolayısıyla anılan kimselerin genel kurula katılmaması, kendilerine yetki devredilen hususlarda pay sahiplerinin bilgi alma haklarının engellenmesine yol açar. Tüm bu nedenlerle murahhasların genel kurula katılımı zarurî olup aksi halde bu husus pay murahhaslara açılacak sorumluluk davalarının temelini oluşturur.

2.En Az Bir Yönetim Kurulu Üyesi

TTK, genel kurulda en az bir yönetim kurulu üyesinin bulunmasını mecburî kılmıştır. Kanun koyucunun söz konusu hükmü düzenlemesinin altında yatan sebepler ele alındığında, yönetim kurulu üyelerinin üst gözetim yükümlülüğü bu hususta karşımıza çıkan ilk gerekçelerdendir[8]. Murahhas üyelerin seçiminin ardından, yönetim kurulunun murahhas üyeleri gözetimi, kendilerine talimat verilmesi önem arz etmektedir. En az bir yönetim kurulu üyesinin genel kurulda yer alması, murahhasların denetimini sağlar.

TTK’nın en az bir yönetim kurulu üyesini genel kurulda mecburî kılmasının altında yatan bir diğer sebep üçüncü kişilere devredilen temsil yükümlülüğüdür. Temsil yetkisinin murahhas müdüre devredilmesi ile genel kurulda en az bir yönetim kurulu üyesinin yer alması, yetkinin tamamen üçüncü kişilere devrini engellemiştir. Ayrıca yönetim ve temsilin tamamen birbirinden ayrılması engellenmek istenmiş, yönetim kurulunun bilgi verme yükümlülüğünü layıkıyla yerine getirebilmesi için gerekli zemin hazırlanmıştır[9].

Genel kurul toplantısına katılacak yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu tarafından seçilebileceği gibi herhangi bir seçim yapılmaksızın toplantıya katılım da mümkündür. İlgili maddede en az bir yönetim kurulu üyesi, murahhas üye ile birlikte ayrıca belirtildiğinden, aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan murahhas üyenin toplantıya tek başına katılımı yeterli olmayacak, murahhas üye dışında bir yönetim kurulu üyesinin de toplantıya katılımı gerekecektir[10].

3.Denetçi

TTK tarafından genel kurulda yer alması zorunlu kılınan bir diğer katılımcı denetçidir. Denetçi, anonim şirkette bir organ olarak yer almayıp genel kurul tarafından seçilen bağımsız denetleme kuruluşları ile yeminli mali müşavirler denetim görevini üstlenirler. Genel kurulda denetçinin yer alması, pay sahiplerinin menfaatine hizmet etmekte olup bilgi alma hakkının en verimli şekilde kullanılmasını sağlamaktadır.

4.Bakanlık Temsilcisi

Anonim şirket genel kurulunda bulunması mecburî kılınan son katılımcı, bakanlık temsilcisidir. TTK 407/III maddesi, 333. maddede belirtilen şirketlerin genel kurulunda bakanlık temsilcisinin bulunmasını zorunlu kılmış, diğer şirketler bakımından belirlemeyi BTY’ye bırakmıştır[11].

III.GENEL KURULA KATILMA YETKİSİ

  1. Genel Olarak

TTK, SPK ve BTY mevzuatı gereği genel kurula katılımı zorunlu kılınmamakla birlikte bir de katılım yetkisi bulunan bir grup mevcuttur. Anılan grup bakımından genel kurula katılım bir yükümlülük değil yetkidir. Bu yetkiye sahip olanlar, genel kurula katılıp katılmamakta serbesttir. Genel kurula katılma hakkı bulunmadığı halde katılım sağlanması halinde ise bu husus tek başına alınan kararın iptaline sebebiyet vermeyecektir. Genel kurula katılma hakkı bulunmayan kişilerin genel kurulda yer alması, alınan kararda etkili olduğunun ispatlanması halinde mümkündür[12]. Genel kurul katılımcılarının açıklığa kavuşması bakımından, mevzuat uyarınca belirlenen bu kimselerin ele alınması gerekmektedir.

B.Genel Kurula Katılım Yetkisi Olan Süjeler

  1. Pay Sahipleri

Genel kurula katılım; pay sahiplerinin vazgeçemeyeceği, pay sahipliğinden doğan birçok hakkın kullanım imkânı sağlayan bir hak olup bu hakkın sınırlandırılması mümkün değildir. Genel kurula katılım; oy hakkı, bilgi alma hakkı, iptal davası açma gibi hakların temelidir. Bu nedenle oydan yoksunluk hallerinde dahi genel kurula katılım engellenemez[13]. Nitekim oy hakkı kullanılmayacak olsa dahi pay sahibi diğer pek çok hakkını genel kurula katılım sağlayarak kullanabilecek, muhalefetlerini tutanağa geçirtmek suretiyle alınan karar aleyhine iptal davası açabilecektir[14].

Nama yazılı payların devri durumunda pay sahipliği sıfatı ve hakları, devralanın şirket başvurusunun kabulü üzerine gerçekleşir. Bu halde şirket başvurusu kabul edilene kadar şirket tarafından henüz tanınmamış pay sahipleri genel kurula katılamaz. Oy hakkının donması halinde donmaya konu olmayan pay oranı, genel kurulda temsil edilir. Şirketin kendi paylarını iktisap etmesi halinde ise şirket kendi genel kuruluna katılamayacaktır[15].

Genel kurula katılım yetkisini haiz pay sahipleri, “Genel Kurula Katılabilecekler Listesi”nde yer alır. Burada adı geçen senede bağlanmamış payların, ilmühaberlerin, nama yazılı payların, SPK uyarınca kayden izlenen payların sahipleri genel kurula katılırlar. Hamiline yazılı pay sahipleri ise senetlere zilyet olduklarını ispatlayarak giriş kartı alırlar ve bu kart ile genel kurula katılım sağlarlar.  

2.Pay Üzerinde İntifa Hakkı Sahipleri

TTK’ya göre; pay üzerinde intifa hakkı bulunması halinde aksi kararlaştırılmadığı müddetçe pay hakkı intifa hakkı sahibine aittir. Oy hakkı ve iptal davası açma hakkı intifa hakkı sahibine ait olduğundan genel kurula katılım hakkı da intifa hakkı sahibine aittir. İntifa hakkı sahibi, söz konusu hakları kullanırken pay sahibinin menfaatlerini gözetmelidir[16]. Pay sahibinin menfaatlerinin zedelenmesi halinde intifa hakkı sahibinin pay sahibine sorumluluğu doğar.

Her ne kadar oy hakkı intifa hakkı sahibine ait olsa da pay sahibinin de intifa hakkı sahibi ile birlikte genel kurula katılım hakkı bulunmaktadır. Zira pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında genel kurula katılmakta hukuken korunmaya değer bir menfaati mevcuttur.

3.Pay Üzerinde Rehin ve Diğer Hak Sahipleri 

Rehin, hak sahibine alacağını tahsil edemediğinde malvarlığı unsurunu paraya çevirme ve alacağını tahsil etme imkânı sağlayarak güvence oluşturan bir sınırlı aynî haktır[17]. Pay üzerinde rehin bulunması halinde kural olarak oy hakkı pay sahibine aittir. Bununla birlikte tarafların aksini kararlaştırarak sözleşme ile rehin hakkı sahibine oy hakkı tanıması mümkündür. Böylesi bir durumda rehin hakkı sahibinin genel kurula katılımı hususunda şüphe yoktur.

Rehin hakkı sahibi, genel kurula katılım hakkını belge ile ispat etmelidir. Zira TTK m. 427/II; pay senedini, rehin, hapis hakkı, saklama sözleşmesi veya kullanım ödüncü ya da benzeri sözleşmeler ile elinde bulunduran kimsenin pay sahipliği haklarını ancak pay sahibi tarafından özel bir yazılı belge suretiyle yetkilendirilmesi halinde kullanabileceğini düzenlemiştir.

Hamiline yazılı pay senetleri üzerinde rehin hakkı bulunan hak sahiplerinin, senede zilyet olduklarını ispat ederek giriş kartı almaları yahut hak sahipliğini ispat etmeleri ile genel kurula katılımları mümkündür.  Rehin hakkı, intifa hakkı gibi pay defterine yazılmadığından bu hususta yazılı belge mevcudiyeti de söz konusu olmamaktadır.  

Rehin hakkını haiz kimse oy hakkı ile genel kurula katılım hakkını haiz olmadığından genel kurula katılımı yönünde pay sahibi ile rehin hakkı sahibi arasından yapılan sözleşme, rehin hakkı sahibine temsil yetkisi verilmesinden ibarettir. Taraflar arasında akdedilen bu sözleşmede oyun hangi yönde kullanılacağına dair hükümlere de yer verilebilir[18].

4.Pay Üzerinde Hak Sahiplerinin Temsilcileri

Pay sahiplerinin, genel kurula bizzat katılma mecburiyeti olmadığından gerek pay sahibi ve gerekse pay sahibi olmayan kimselerin temsilci sıfatı ile pay sahiplerini temsil ederek genel kurula katılımı mümkündür. Pay sahibinin temsil hakkı, vazgeçilmez bir pay sahipliği hakkı olduğundan oyun kullanılamaması sonucuna yol açacak şekilde temsil hakkını kısıtlayan veya söz konusu hakkın kullanımını ortadan kaldıran sözleşme hükümleri geçersizdir.

Pay sahibinin genel kurulda temsili; adi temsil yahut tevdi eden temsilcisi olmak üzere iki şekilde mümkündür. Adi temsilci, pay sahibi tarafından doğrudan atanan temsilcidir. Pay sahibi ile adi temsilci arasındaki ilişkinin hukuki niteliği vekâlet sözleşmesidir. Söz konusu yetki, Borçlar Kanunu hükümlerine göre yazılı olarak verilir[19]

Kendisine tevdi edilen pay ve pay senetlerinden kaynaklanan genel kurula katılma ile oy kullanma haklarını bir hukuki ilişki çerçevesinde özel yetki ile kullanan kişi ise tevdi eden temsilcisidir[20]. Tevdi eden temsilcisi, genel kurula katılım ve oy hakkını tevdi edenin talimatı doğrultusunda kullanır. Talep etmiş olmasına rağmen talimat alamadığı durumda, tevdi edenin genel talimatı doğrultusunda hareket eder. Başvurabileceği genel bir talimat da bulunmuyorsa, yönetim kurulunun önerileri doğrultusunda adım atar[21].   

5.Yönetim Kurulu Üyeleri          

Anonim şirket genel kuruluna en az bir yönetim kurulu üyesinin katılımı zorunluluk iken diğer yönetim kurulu üyeleri bakımından mevcut bulunan yetkinin kullanılması tarafların inisiyatifindedir. Taraflar söz konusu yetkilerini kullanmakta serbesttir.  

V.GENEL KURULDA DİĞER KATILIMCILAR

Mevzuatta genel kurula katılım hak ve yükümlülüğü düzenlenmiş olmakla birlikte ilgili hükümlerde yer almayan kimselerin genel kurula katılıp katılamayacağı hususu, doktrinde tartışılmaktadır. Uygulamada şirket avukatlarının, mali müşavirlerinin genel kurula katılımı yaygın şekilde görülmektedir.  Kanun gerekçesinde, ilgili hükümlerde yer alan sıfatları haiz olmayan kimselerin genel kurula katılımının, “ratio legis”e uygun düşmediği belirtilmektedir.

Doktrinde bir görüş, esas sözleşme ile emredici hükümler bertaraf edilerek genel kurula başkaca kimselerin katılımı sağlanamayacağını savunmakta; bir diğer görüş ise esas sözleşme ile söz konusu katılımın mümkün kılınabileceği yönündedir[22]. Esas sözleşmede düzenlemeye yer verilmemesi halinde ise toplantı başkanı ya da genel kurulun alacağı kararın problemi çözeceği belirtilmektedir. BTY ele alındığında, “Toplantı Yerine Giriş ve Hazırlıklar” başlıklı maddeye göre toplantı başkanlığını yürüten ve görevlendirilen diğer kimselerin de toplantıya katılabileceği belirtilmektedir.

SONUÇ

            Çalışmamız neticesinde vardığımız sonuçları aşağıdaki şekilde sıralamamız mümkündür:

  1. Hak sahiplerinin oy kullanma, bilgi alma ve inceleme, iptal davası açma gibi en temel imkânlarından yararlanabilmesinde, genel kurula katılım büyük önem arz eder. Genel kurula katılım, TTK hükümlerine göre ikili bir ayrıma tabi tutulmuştur. Söz konusu ayrımın ilk grubunu genel kurula katılım mecburiyeti bulunanlar, ikinci grubunu genel kurula katılım hakkını haiz olanlar oluşturmaktadır.
  2. Genel kurula katılım mecburiyetinde olanlar; murahhas üyeler, en az bir yönetim kurulu üyesi, denetçi ile bakanlık temsilcisidir. Kanunda açıkça ifade edilmemiş olsa da murahhas üyeler gibi murahhas müdürler de genel kurula katılmaya mecburdur. Zira murahhas müdürlerin şirkete karşı sorumluluğu, murahhas üyeler ile aynı düzeydedir.
  3. Bakanlık temsilcisinin genel kurula katılım sağlamaması halinde meydana gelen yaptırım türü yokluk iken aynı grupta yer alan diğer süjelerin toplantıya katılmaması, kararların geçerliliğini etkilememektedir. Kanaatimizce bakanlık temsilcisinin toplantıya katılım sağlaması, ancak çeşitli sebeplerle tutanağı imzalayamaması halinde genel kurulda alınan kararların yokluğundan değil butlanından söz edilmelidir.
  4. Genel kurula katılım hakkını haiz olanlar; pay sahipleri, pay üzerinde intifa, rehin ve diğer hak sahipleri, hak sahiplerinin temsilcileri ve yönetim kurulu üyeleridir. Anılan grup için genel kurula katılım bir yükümlülük değil haktır.
  5. Genel kurul katılımcıları kanunda düzenlenmiş olmakla birlikte gerekçede, başkaca kimselerin toplantıya katılmasının kanunun amacına uygun düşmeyeceği belirtilmektedir. Kanaatimizce toplantı başkanı yahut genel kurul kararı ile alınacak izin ile şirket danışmanları, mali müşavirler gibi başkaca kimselerin de genel kurula katılımının mümkün olduğunun kabulü gerekir.  Nitekim TTK’nın 446. maddesi, genel kurula katılım yetkisini haiz olmayan kimselerin toplantıda yer alması halinde bu durumun genel kurul kararının iptaline sebebiyet verebilmesi için söz konusu kimselerin karar alınmasında etkili olması gerektiğini düzenlemektedir. Mefhum-u muhalifinden değerlendirme yapıldığında kanun, karar alınmasında etkili olunmaması halinde başkaca kimselerin genel kurula katılımını engellememektedir.

[1] BTY’nin 16. maddesi uyarınca, Merkezi Kayıt Kuruluşu tarafından kayden izlenen paylar için pay sahipleri çizelgesi; senede bağlanmamış, nama ve hamiline yazılı pay senedi ile ilmühaber sahipleri için pay defteri kayıtlarına göre yönetim kurulu tarafından hazırlanır.   

[2] Kanun gerekçesinde; genel kurula katılma yükümlülüğüne aykırılığın, kararların geçerliğini etkilemediği ifade edilmektedir. TEOMAN, Ömer; “Yürürlükteki Hukukumuza Ve Türk Ticaret Kanunu Tasarısına Göre Anonim Ortaklık Genel Kurul Toplantılarına Katılmak Zorunda Olanlar”, Tüm Makalelerim C.3, İstanbul 2012, s. 238; MOROĞLU, Erdoğan; Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, İstanbul 2017, s. 131-132; TEKİNALP, Ünal; Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, İstanbul 2013, s. 259; BİLGİLİ, Fatih/DEMİRKAPI, Ertan; Şirketler Hukuku, Bursa 2013, s. 299; SARIKAYA, Merve; “Anonim Şirket Genel Kuruluna Katılmaya Yetkili ve Katılmak Zorunda Olanlar İle Katılmamanın Hukuki Sonuçları”, YBHD., S. 2021/1, Y. 6, s. 446-447.

[3] TEOMAN, s.239; ALIŞKAN, Murat; Türk Ticaret Kanunu’na Göre Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın Anonim Şirketleri Denetlemesi ve İlgili Fesih Davaları, İstanbul 2007, s.89; SARIKAYA, s.449.

[4] BAHTİYAR, Mehmet; “Anonim Şirketlerde Genel Kurul Toplantı Tutanağı ve Özellikle Kararların Hükümsüzlüğüne Etkileri”, Prof. Dr. Ersin Çamoğlu’na Saygı Günü- Şirketler Hukukunun Güncel Sorunları Sempozyumu, İstanbul 2019, s. 56; SARIKAYA, s. 450 vd.

[5] TEOMAN, s. 232; SARIKAYA, s. 421.

[6] BİLGİLİ/DEMİRKAPI, s. 299; SARIKAYA, s. 421.

[7] ORBAY ORTAÇ, Nurdan/AL KILIÇ, Şengül; “Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin ve Murahhasların Genel Kurula Katılması”, TFM, C. 4, S. 2, Y. 2018, s. 217; SARIKAYA, s. 421.

[8] SARIKAYA, s. 422.

[9] SARIKAYA, s. 422.

[10] SARIKAYA, s. 424.

[11] Genel kurul toplantılarında bakanlık temsilcisinin katılım zorunluluğuna ilişkin bkz. ALTAŞ, Soner; Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Anonim Şirket Genel Kurul Rehberi, Ankara 2015, s. 67 vd; Türk Ticaret Kanunu’na Göre Anonim Şirketler, Ankara 2022, s. 137 vd.

[12]TTK m. 446- (1) b) … genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, … ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri,

iptal davası açabilir.

[13] MOROĞLU, s. 122; SARIKAYA, s. 429.

[14] ÇAMOĞLU, Ersin (POROY,Reha/TEKİNALP,Ünal); Ortaklıklar Hukuku I, İstanbul 2019, s. 544.

[15] SARIKAYA, s. 430.

[16] SARIKAYA, s. 432.

[17] ACAR, Faruk; Rehin Hukuku Dersleri, İstanbul 2017, s. 1.

[18] SARIKAYA, s. 435.

[19] ÇAMOĞLU (POROY/TEKİNALP), s. 547-548; TEKTEN, Emel; “Anonim Şirket Genel Kurul Toplantılarında

Pay Sahibinin Temsilinde Güncel Gelişmeler”, ERÜ İİBFD, S. 52, Y. 2018, s. 293.

[20] ÇAMOĞLU (POROY/TEKİNALP), s. 548.

[21] ÇAMOĞLU (POROY/TEKİNALP), s. 548-549.

[22] Tartışma için bkz. SARIKAYA, s. 444, dpn. 98-99-100.

Scroll to Top