Danışman Avukatlarımızdan Ayça Akkaya’nın; “Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulunun Toplanması ve Karar Alma Usulleri ” başlıklı makalesine buradan ulaşabilirsiniz.

ANONİM ŞİRKETLERDE YÖNETİM KURULUNUN

TOPLANMASI VE KARAR ALMA USULLERİ

Av. Ayça AKKAYA

GİRİŞ

Anonim şirketler, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan ve borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan tüzel kişiliği haiz şirketlerdir. Türk Medeni Kanunu’nda da belirtildiği üzere tüzel kişiler insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildirler ve bu hakları kazanma ve borçları yüklenebilmeleri için iradelerini organları aracılığıyla ortaya koyarlar.

Anonim şirketleri borç altına sokan, hak sahibi kılan ve tüm işleri yürüten iki organ vardır. Bunlar, karar organı olan genel kurul ile idare ve temsil organı olan yönetim kuruludur. Yönetim kurulu, kanun ve esas sözleşme ile genel kurulun yetkisine bırakılanlar dışında, şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli her türden iş ve işlemler hakkında karar alma yetkisine sahiptir. Ancak bu kararların da geçerli olarak alınabilmesi için kanunda belirtilen usullere uyulmuş olması gerekir.

Bu çalışmanın konusu “anonim şirketlerde yönetim kurulunun toplanma ve karar alma usulleri”dir. Bununla birlikte konunun bütünlüğü açısından yönetim kurulu ile ilgili genel bilgilere de kısaca yer verilmiştir.

1. ANONİM ŞİRKETİN ORGANLARI HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Anonim şirket tüzel kişiliği haiz bir ticaret şirketi olarak, TMK madde 48’de belirtildiği üzere cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki tüm hak ve borçlara ehildir. Ancak, anonim şirketler bu hakları kazanma ve borçları yüklenebilme bakımından idare ve temsil işlerini gören organlara muhtaçtırlar[1].

            Anonim şirketlerde organ denildiğinde, kanuna veya şirket içi düzenlemelere uygun olarak oluşturulması gerekli olan, tüzel kişinin iradesinin açıklanmasını, borç altına sokulmasını ve hak sahibi kılınmasını sağlayan kişiler ve bu kişilerden oluşan kurullar ifade edilir[2]

Anonim şirketleri borç altına sokan, hak sahibi kılan ve tüm işleri yürüten iki organ vardır. Bunlar karar organı olan genel kurul ve temsil organı olan yönetim kuruludur. Bu iki organ aynı zamanda şirketin zorunlu organlarıdır. Bunlardan birinin dahi yokluğu Türk Ticaret Kanunu madde 530 uyarınca şirketin fesih sebebini oluşturur. Zorunlu organların dışında esas sözleşme ile ihtiyari organlar oluşturmak da mümkündür; ancak ihtiyari organlara zorunlu organların devredilemez görev ve yetkilerini vermek mümkün değildir[3].

2.YÖNETİM KURULU

Yönetim kurulu, genel kurulun aksine çalışma usulü bakımından hızlı toplanabilmesi ve karar alabilmesi sebebiyle, ortaklığın yönetim ve temsil organıdır[4]. TTK madde 374 uyarınca yönetim kurulu ve kendisine bırakılan alanda yönetim, kanun ve esas sözleşme uyarınca genel kurulun yetkisinde bırakılmış bulunanlar dışında, şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir.

TTK madde 359 fıkra 1 uyarınca anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunur. TTK madde 339/2-g hükmü gereğince yönetim kurulu üye sayısı şirket esas sözleşmesinde gösterilmelidir. Aksi halde, TTK madde 32/2 hükmü uyarınca esas sözleşmenin tescil edilmemesi gerekir. Belirtmek gerekir ki, özel hükümlere bağlı bazı anonim şirket türlerinde yönetim kurulunun üye sayısı açısından özel düzenlemelere rastlanabilir. Örneğin banka yönetim kurulları en az 5 kişiden oluşur, halka açık anonim şirketlerde yönetim kurulu en az 5 kişi olmalıdır… gibi.

Doktrinde esas sözleşmede (1,3,4 gibi) tek bir rakam öngörülebileceği gibi, (1 ila 3; 3 ila 7 gibi) taban ve tavan rakamlar belirlenip bu sınırlar arasında kalmak kaydıyla üye sayısını belirlemenin genel kurulun takdirine bırakılabileceği keza “yönetim kurulu 3 kişiden az olmamak üzere genel kurul tarafından seçilecek üyelerden oluşur” gibi sırf alt sınırın belirtilip, üst sınırın belirtilmemesinin de mümkün olması gerektiği yönünde bir görüş de mevcuttur. Bu durumda üst sınırı belirleme konusunda genel kurulun takdir yetkisinin sınırının dürüstlük kuralı olduğu ifade edilir[5].

2.1.  Yönetim Kurulu Üyelerinin Nitelikleri
2.1.1. Kanunda Aranan Nitelikler
2.1.1.1. Üyelerin Gerçek veya Tüzel Kişi Olması

Gerçek kişilerin yönetim kurulu üyesi olabilmesi için tam ehliyetli olması şarttır. Buna göre ayırt etme gücüne sahip, kısıtlı olmayan ve 18 yaşını doldurmuş herkes yönetim kurulu üyesi olabilir. Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmamakla birlikte henüz 18 yaşını doldurmayan birisi de evlenmesi veya mahkeme kararıyla ergin kılınması halinde yönetim kurulu üyesi olabilir. Buna karşılık ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti olmadığı için yönetim kurulu üyesi olma imkanları da yoktur.

Gerçek kişilerin yönetim kurulu üyesi olabildiği gibi tüzel kişilerin de yönetim kurulu üyesi olabileceği TTK madde 359/2’de yer alan “Bir tüzel kişi yönetim kuruluna üye seçildiği takdirde, tüzel kişiyle birlikte, tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen, sadece bir gerçek kişi de tescil ve ilan olunur; ayrıca, tescil ve ilanın yapılmış olduğu, şirketininternetsitesinde hemen açıklanır. Tüzel kişi adına sadece, bu tescil edilmiş kişi toplantılara katılıp oy kullanabilir” düzenlemesinden anlaşılmaktadır. Tüzel kişi adına tescil ve ilan edilecek kişi de yine tüzel kişi tarafından belirlenir çünkü seçimle yönetim kuruluna üye olan kişi tüzel kişidir. Tüzel kişi, kendi adına toplantılara katılacak kişiyi değiştirmek istiyorsa şirkete başvurarak yeni kişiyi tescil ve ilân ettirmelidir. Gerçek kişiyi belirlemek ve değiştirmek hakkı sadece tüzel kişiye aittir[6]. TTK madde 359/3 uyarınca tüzel kişi adına tescil ettirilecek gerçek kişinin de tam ehliyetli olması şarttır.

2.1.1.2.  Seçilme Engelinin Bulunmaması

TTK madde 359/4’te üyeliği sona erdiren sebeplerin seçilmeye de engel olduğu düzenlenmiştir. Kanundan doğan yönetim kurulu üyeliğini sone erdiren sebepler ise TTK madde 363/2’de düzenlenmiştir. Buna göre;

  • – Yönetim kurulu üyesi müflis olmamalıdır. (Ancak itibarı iade edilen müflis yönetim kurulu üyesi olabilir).
  • – Yönetim kurulu üyesinin ehliyeti kısıtlanmamış olmalıdır.
  • – Yönetim kurulu üyeleri esas sözleşmede üyelik için öngörülen şartları taşımalıdır. Yönetim kurulu üyeliği için kanunda öngörülen şartlar asgari şartlar olup, esas sözleşme ile ek şartlar getirilebilir. (Örneğin şirketin ilgi alanı ile ilgili alanlarda uzmanlık, lisans/ yüksek lisans/ doktora dereceleri sahibi olmak, yaş, yerleşim yerinin şirket merkezinin bulunduğu yerde olması vb.)

Bu şartların başlangıçta var olmaması, yönetim kurulu üyesi olarak seçilmeye engel teşkil etmekte; sonradan yitirilmesi ise üyeliği sonlandırmaktadır. Ayrıca özel mevzuatlarda da üyeliğe engel hükümler bulunabilir.

2.1.2. Esas Sözleşmede Öngörülebilecek Nitelikler

Esas sözleşme ile yönetim kurulu üyesinin belli niteliklere sahip olması koşulunun getirilip getirilemeyeceği konusunda kanunda doğrudan bir hüküm bulunmamakla birlikte TTK madde 363/2’de düzenlenen “Yönetim kurulu üyelerinden birinin iflasına karar verilir veya ehliyeti kısıtlanır ya da bir üye üyelik için gerekli kanuni şartları yahut esas sözleşmede öngörülen nitelikleri kaybederse, bu kişinin üyeliği, herhangi bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden sona erer.” hükmünde üyeliği sona erdiren sebepler arasında esas sözleşmede öngörülen niteliklerin kaybından söz edilmiş olması sebebiyle yönetim kurulu üyeliği için esas sözleşme ile ek kriterler aranabileceği çıkarımında bulunmak mümkün olduğu gibi, TTK’nın 340. Maddesinin gerekçesinde kanunun herhangi bir hükmünden açıkça anlaşılmasa bile, esas sözleşme ile, yönetim kurulu üyeleri başta olmak üzere yöneticiler, denetçiler, işlem denetçileri ve benzeri kişiler için yaş, ek meslekî nitelikler ve kişisel şartlar konulabileceği ifade edilmiştir[7].

2.2.   Yönetim Kurulu Üyeliği Sıfatının Kazanılması
2.2.1. Esas Sözleşme ile Atama

Anonim şirket yönetim kurulunun esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluştuğunu düzenleyen TTK madde 359/1 hükmünün yanında, TTK madde 339/3 hükmü de ilk yönetim kurulu üyelerinin esas sözleşme ile atanacaklarını düzenlenmiştir.

2.2.2. Genel Kurul Tarafından Seçim

Kuruluştan sonraki dönemlerde ise yönetim kurulu üyeleri genel kurul tarafından seçilirler. TTK madde 408/2-b uyarınca yönetim kurulu üyelerinin seçimi, genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında yer alır. TTK madde 362 uyarınca yönetim kurulu üyelerinin görev süreleri en fazla üç yıl olup esas sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde yeniden seçilmeleri de mümkündür.

2.2.3. Kamu Tüzel Kişilerinin Üye Ataması

TTK madde 334 uyarınca esas sözleşmeye konulacak bir hükümle pay sahibi olmasa dahi kamu tüzel kişilerinden birisine, işletme konusu kamu hizmeti olan anonim şirketin yönetim kurulunda temsilci bulundurma hakkı verilebilir. Kamu tüzel kişilerince atanan yönetim kurulu üyesi, genel kurul tarafından seçilen diğer üyelerin hak ve yetkilerine sahiptir; fakat atanmaları ve azilleri ile yerlerine yeni üye atanması ilgili kamu tüzel kişisinin yetkisindedir.

3. YÖNETİM KURULUNUN TOPLANMA VE KARAR ALMA USULLERİ

Kanunda yönetim kuruluna toplantı yapmak suretiyle ya da toplantı yapmaksızın bir önerinin diğer bütün üyelere sunulması suretiyle karar alma imkânı tanınmıştır. Yönetim kurulu, kanun ya da esas sözleşme ile görev ve yetkisine giren iş ve işlemler hakkında öncelikli olarak toplantı yaparak karar alır.

3.1. Yönetim Kurulunun Toplantı Suretiyle Karar Alması
3.1.1. Toplantıya Çağrı

TTK madde 392/7 hükmünden yapılabilecek çıkarımla; yönetim kurulunu toplantıya kural olarak başkan, başkanın yokluğunda ise vekili (TTK madde 366/1 uyarınca) çağırır. Ayrıca TTK 392/7 uyarınca her bir yönetim kurulu üyesi de başkandan yönetim kurulunu toplantıya çağırmasını yazılı olarak talep edebilir. Toplantı yapılmasını talep eden üye, kural olarak bu istemin gerekçesini ve toplantının gündemini de belirtmelidir. Ancak öğretide, gündemin belirtilmiş olması şartıyla gerekçe gösterilmese bile başkanın bu istemi yerine getirmesi gerektiği ifade edilir[8]. Yönetim kurulu üyesinin toplantı talep hakkı sınırlandırılamaz, elinden alınamaz. Üyenin talebine rağmen toplantı için çağrı yapılmazsa, her bir üye, TTK madde 390/4 uyarınca elden dolaştırma yoluyla karar önerisinde bulunabilir[9].

TTK’da toplantıya çağrı için herhangi bir usul belirtilmemiştir. Bu durumda yönetim kurulu çalışma esaslarını, toplantı zamanlarını, çağrının usulünü ve gündemin hazırlanmasına ilişkin hususları kendisi belirleyebileceği gibi, bunların esas sözleşme ile veya bir iç yönerge ile düzenlenmesi de mümkündür. Önemli olan bütün üyelerin toplantıdan zamanında haberdar edilmesidir. Aksi takdirde çağrının usulsüz yapılması halinde alınan kararlar hükümsüz olur[10]. Toplantı bildiriminin, bütün üyelerin rahatlıkla toplantıda hazır bulunabileceği ve hazırlık yapabileceği kadar bir süre önce yapılması gerekir[11]. Yönetim kurulunun acil olarak toplanması gerektiren bazı durumlar da söz konusu olabilir. Böyle bir durumda işin önemi ve aciliyeti gereğince yönetim kurulu hiç süre verilmeden derhal toplantıya çağırılabilir.

Çağrısız genel kurulda olduğu gibi, daha önce çağrı yapılmamasına rağmen bütün üyelerin hazır bulunması ve üyelerden hiçbirinin itiraz etmemesi kaydıyla çağrısız toplantı yapılabilmesi de mümkündür[12].

3.1.2. Toplantı Zamanı ve Yeri

Kanunda yönetim kurulunun toplanma yeri ve zamanı hakkında herhangi bir hüküm bulunmamakla birlikte yapılacak çağrıda toplantı tarihi, zamanı (saati), ve yerinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirtilmesi gerektiği tartışmasızdır.

3.1.3. Toplantının Gündemi

Toplantı gündemini kural olarak kurulu toplantıya çağıran başkan veya vekili hazırlar. Genel kurul toplantılarından farklı olarak yönetim kurulu toplantılarında gündeme bağlılık ilkesi söz konusu değildir. Dolayısıyla toplantı esnasında ortaya çıkan hususlar da görüşülüp karara bağlanabilir[13]. Toplantı gündeminin değiştirilmesi ve bu bağlamda yeni bir konunun görüşülerek karara bağlanması halinde, toplantıya katılmayan üyeler aynı konunun gündeme alınarak yeni bir toplantıda görüşülmesini talep edebilirler[14].

3.1.4. Elektronik Ortamda Toplantı

Yönetim kurulu toplantısı fiziki bir ortamda yapılabileceği gibi, TTK madde 1527 uyarınca esas sözleşmede düzenlenmiş olması şartıyla tamamen elektronik ortamda da yapılabilir. Hatta fiziki ortamda yapılan toplantıya bazı üyelerin elektronik ortamda katılması da mümkündür[15]. Ancak TTK’nın 1527. maddesinin 3. fıkrası gereğince bir anonim şirkette elektronik ortamda yönetim kurulu toplantısı yapılabilmesi için şirketin bu amaca özgülenmiş bir internet sitesine sahip olması, yönetim kurulu üyesinin bu yolda istemde bulunması, elektronik ortam araçlarının etkin katılmaya elverişliliğinin bir teknik raporla ispatlanıp, bu raporun tescil ve ilan edilmesi ve oy kullananların kimliklerinin saklanması şarttır.

Toplantının elektronik ortamda yapılması halinde, kanunda veya esas sözleşmede öngörülen toplantı ile karar nisaplarına ilişkin hükümler aynen uygulanır. Bu kararlar güvenli elektronik imza ile imzalanabilecekleri gibi, daha sonra fiziki imza ile de kayıt altına alınabilirler. Yasal şartların karşılanması halinde, toplantıya elektronik ortamda katılma, yönetim kuruluna fiziki ortamda katılmanın ve oy vermenin hüküm ve sonuçlarını doğurur. Yönetim kurulu üyeliği şahsen ifası gereken bir görev olduğu için, temsil yasağı elektronik ortamda yapılan toplantılarda ve oy kullanmalarda da geçerlidir[16].

3.2. Toplantı Yapılmaksızın Öneriye Yazılı Onay Alınmak Yoluyla Karar Alınması

TTK madde 390/4 “Üyelerden hiçbiri toplantı yapılması isteminde bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu kararları, kurul üyelerinden birinin belirli bir konuda yaptığı, karar şeklinde yazılmış önerisine, en az üye tam sayısının çoğunluğunun yazılı onayı alınmak suretiyle de verilebilir. Aynı önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olması bu yolla alınacak kararın geçerlilik şartıdır. Onayların aynı kâğıtta bulunması şart değildir; ancak onay imzalarının bulunduğu kâğıtların tümünün yönetim kurulu karar defterine yapıştırılması veya kabul edenlerin imzalarını içeren bir karara dönüştürülüp karar defterine geçirilmesi kararın geçerliliği için gereklidir” hükmü uyarınca bir önerinin imzalanması yoluyla (elden dolaştırma yoluyla) toplantı yapılmaksızın karar alınması da mümkündür. Hükümden anlaşılacağı üzere önerinin karar şeklinde yazılmış olması yani ‘evet/kabul’ veya ‘hayır/red’ denecek şekilde kaleme alınmış olması gerekir. Söz konusu hüküm, aynı anda birden fazla öneride bulunulmasına yani bu yolla birden fazla karar alınmasına da engel değildir. Bu takdirde öneriler aynı ya da farklı kağıtlarda sunulabilir[17].

Aynı önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olması bu yolla alınacak kararların geçerlilik şartı ise de kararın tüm üyeler tarafından onaylanması veya oylanması şart değildir[18].

Onayların aynı kâğıtta bulunması şart değildir; ancak yazılı olması şarttır. Ayrıca bu yöntemle alınan kararların geçerliliği için, onay imzalarının tümünün yönetim kurulu karar defterine yapıştırılması veya ayrı belgelerde verilen olumlu oyların bir karar halinde yazılıp karar defterine geçirilmesi gerekir. 

3.2.1.Yönetim Kurulu Üyesinin Toplantıya Katılma Yasağı

TTK madde 393 gereğince yönetim kurulu üyesi, kendisinin şirket dışı kişisel menfaatiyle veya alt ve üst soyundan birinin ya da eşinin yahut üçüncü derece dâhil üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlarından birinin, kişisel ve şirket dışı menfaatiyle şirketin menfaatinin çatıştığı konulara ilişkin müzakerelere katılamaz. Bu yasak, yönetim kurulu üyesinin müzakereye katılmamasının dürüstlük kuralının gereği olan durumlarda da uygulanır. Tereddüt uyandıran hâllerde, kararı yönetim kurulu verir. Bu oylamaya da ilgili üye katılamaz. Menfaat uyuşmazlığı yönetim kurulu tarafından bilinmiyor olsa bile, ilgili üye bunu açıklamak ve yasağa uymak zorundadır.

Söz konusu maddede belirtilen şekilde menfaat çatışmasının söz konusu olduğu durumlarda ilgili üyenin oyu şüpheli hale gelebileceğinden ve toplantıda bulunmasının kararı etkileme ihtimalinden dolayı ortaklığın çıkarlarını korumak amacıyla ilgili üyenin toplantıdan çıkması, anılan maddenin 3.fıkrasına göre de çıkış nedeninin tutanağa geçirilmesi gerekir. TTK madde 393/2 uyarınca bu hükümlere aykırı hareket eden yönetim kurulu üyesi ve menfaat çatışması nesnel olarak varken ve biliniyorken ilgili üyenin toplantıya katılmasına itiraz etmeyen üyeler ve söz konusu üyenin toplantıya katılması yönünde karar alan yönetim kurulu üyeleri bu sebeple şirketin uğradığı zararı tazminle yükümlüdürler.

4. YÖNETİM KURULU KARARLARINA İLİŞKİN ESASLAR
4.1.Toplantı Yeter Sayısı

TTK madde 390 uyarıca esas sözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alır. Bu kural yönetim kurulunun elektronik ortamda yapılması hâlinde de uygulanır.

Buna göre kararın toplantı yapmak suretiyle alındığı hallerde, toplantı yeter sayısı, esas sözleşme ile ağırlaştırıcı bir hüküm getirilmediyse üye tam sayısının çoğunluğudur[19]. Hükümde gerek toplantı gerekse karar yeter sayılarının esas sözleşme ile ağırlaştırılmasına olanak tanınmaktadır. Esas sözleşmede bunlardan sadece biri veya her ikisi de ağırlaştırılabilir[20]. Yine esas sözleşmede şirket yönünden taşıdığı öneme göre sadece bazı kararlar bakımından daha ağır nisaplar öngörülmesi de mümkündür. TTK madde 390/1 hükmünün emredici nitelikte olması sebebiyle nisabı hafifleten hükümlerin esas sözleşmeye konulamayacağı da belirtilmelidir. Bunun başlıca iki sebebi vardır. Birinci sebep yönetim kurulunun azınlığı oluşturan sayıda üyenin varlığı ile toplanabilmesi bir taraftan “kurul” anlayışına aykırı düşer, diğer taraftan azınlıkta kalan üyelerle toplanabilen bir yönetim kurulunun içerideki üyelerinin çoğunluğu ile karar verebilmesi genel kurulun seçimi ile oluşan organ kavramı ile bağdaşmamasıdır. Meselâ, dokuz üyeden oluşan bir yönetim kurulunun, üç üye ile toplanıp iki üye ile karar alabilmesi bu yönden kabulü güç bir sonuçtur. İkinci sebebi ise, Tasarı sisteminde bir önerinin imzalanması yolu ile (TTK madde 390/4) ve elektronik ortamda yönetim kurulunun karar almasına olanak tanınmıştır. Bu olanaklar mevcutken, azınlıkta kalan üyelere yönetim kurulu olarak toplanma iznini vermenin tutarlı bir çözüm olarak değerlendirilemeyeceğidir[21]

4.2.Oy Kullanımı ve Oylama

Her yönetim kurulu üyesinin tek bir oy hakkı vardır. TTK madde 390/2 hükmünün açık düzenlemesi uyarınca yönetim kurulu üyeleri birbirini temsilen oy veremeyecekleri gibi, toplantılara vekil aracılığıyla da katılamazlar. Bu yasağa aykırı olarak alınan kararlar hükümsüzdür[22]. Yönetim kurulunun gündemine getirilen teklifler tartışıldıktan sonra açık olarak oylanır. Haklı mazereti nedeniyle toplantıya katılmayan bir üyenin gündemdeki maddelere ilişkin görüşlerini ve oyunu yazılı olarak bildirmesine bir engel yoktur. Gönderilen görüşler ve oy tutanağa geçirilmeli, karar yeter sayısına ilişkin sayımda hesaba katılmalıdır[23]. TTK’da oylamada “evet” ve “hayır” oyları yanında “çekimser” oyun kullanılmasına engel bir düzenleme yoktur ancak karar nisabı açısından yalnızca “evet” oyu dikkate alınacaktır[24].

4.3.Karar Yeter Sayısı

TTK madde 390/1 hükmünde karar yeter sayısı da açıkça belirtilmiştir. Hükme göre karar yeter sayısı toplantıda bulunan üyelerin çoğunluğudur. Elden dolaştırma yolu ile karar alınan durumlarda ise karar yeter sayısının üye tam sayısının çoğunluğu olduğu tartışmalara fırsat bırakmayacak şekilde TTK madde 390/4’te açıkça düzenlenmiştir.

Oylamada eşitlik olması halinde, başkanın oyuna üstünlük tanınacağını düzenleyen ana sözleşme hükümlerinin de geçerli olacağı eTK döneminde kabul edilmekteydi[25]. Ancak yeni kanun döneminde, başkanın oyuna üstünlük tanınamayacağı TTK madde 390/3 hükmü karşısında açıklığa kavuşmuştur. Zira TTK madde 390/3 uyarınca oylar eşit olduğu takdirde o konunun gelecek toplantıya bırakılacağı ikinci toplantıda da eşitlik çıkması halinde söz konusu önerinin reddedilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.

4.4.Karar Defteri

TTK madde 390/5 uyarınca kararların geçerliliği yazılıp imza edilmiş olmalarına bağlıdır. Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ madde 10/2’ye göre karar tarihi, karar sayısı, toplantıda hazır bulunanlar, kararın içeriği, üyelerin imzaları karar defterinde bulunması zorunlu kayıtlardır.

Kararın üyelerden birinin yaptığı yazılı öneri üzerine diğerlerinin onayıyla veya bazı üyelerin elektronik ortamda katılması suretiyle alındığı durumlarda bu husus kararda ayrıca belirtilir. Yine Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ madde 10/5’te açıkça belirtildiği üzere bütün üyelerin toplantıya elektronik ortamda katılması ve güvenli elektronik imza ile alınması halinde kararın güvenli elektronik imza ile imzalandığını belirten ifadenin karar metninde yer alması ve alınacak fiziki kararın deftere yapıştırılması şarttır.

Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ madde 10/9 uyarınca her yönetim kurulu üyesi alınan karara ilişkin muhalefetinin bir şerh ile karar metnine geçirilmesini isteyebilir. Üyelerin şerh yazma talebi hiçbir sebeple reddedilemez.

SONUÇ
  1. Anonim şirketin zorunlu organları yönetim kurulu ve genel kuruldur. Dolayısıyla bu organlardan birinin dahi yokluğu şirketin fesih sebebini oluşturur.
  • TTK’da Gerçek kişilerin yönetim kurulu üyesi olabildiği gibi tüzel kişilerin de yönetim kurulu üyesi olmasına imkân verilmiştir. Tüzel kişinin yönetim kurulu üyesi olması halinde, tüzel kişiyle birlikte, o tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen sadece bir gerçek kişi de tescil ve ilan olunur. Gerçek kişilerin yönetim kurulu üyesi olabilmesi için tam ehliyetli olmaları aranır. Bunun dışında yönetim kurulu üyesi olabilmek için; seçilme engelinin bulunmaması ve esas sözleşmede belirtilmiş koşullar varsa bu koşulların da karşılanmış olması gerekir.
  • Kanunda yönetim kuruluna toplantı yapmak suretiyle ya da toplantı yapmaksızın aynı önerinin bütün üyelere sunulması şartıyla karar alma imkânı tanınmıştır. Yönetim kurulu, kanun veya esas sözleşme ile görev ve yetkisine giren iş ve işlemler hakkında öncelikli olarak toplantı yaparak karar alır.
  • Bütün üyelerin yapılacak toplantıdan haberdar edilmesi gerekir. Aksi takdirde çağrının usulsüz yapılması halinde alınan kararlar hükümsüzdür. Toplantı yeri ve zamanı tereddüte yer bırakmayacak şekilde bildirilmiş olmalıdır.
  • TTK esas sözleşmede düzenlenmiş olması şartıyla yönetim kurulu toplantılarının tamamen elektronik ortamda yapılmasına olanak verir. Toplantıların elektronik ortamda yapılabilmesi için, şirketin bu amaca özgülenmiş bir internet sitesi olması, yönetim kurulu üyesinin bu yolda istemde bulunmuş olması, elektronik ortam araçlarının etkin katılmaya elverişliliğinin bir teknik raporla ispatlanıp bu raporun tescil ve ilan edilmesi ve oy kullananların kimliklerinin saklanması şarttır. Yasal şartların karşılanması halinde, toplantıya elektronik ortamda katılma, yönetim kuruluna fiziki ortamda katılmanın ve oy vermenin hüküm ve sonuçlarını doğurur.
  • Yönetim kurulu kararlarının kurul üyelerinden birinin belirli bir konuda yaptığı, karar şeklinde yazılmış önerisine, en az üye tam sayısının çoğunluğunun yazılı onayını almak suretiyle de verilebilir. Aynı önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılması bu yolla alınacak kararların geçerlilik şartıdır. Bu yöntemle alınan kararların geçerliliği için, onay imzalarının tümünün yönetim kurulu karar defterine yapıştırılması veya ayrı belgelerde verilen olumlu oyların bir karar halinde yazılıp karar defterine geçirilmesi gerekir.
  • Yönetim kurulu üyesi, kendisinin şirket dışı kişisel menfaatiyle veya alt ve üst soyundan birinin ya da eşinin yahut üçüncü derece dahil üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımlarından birinin, kişisel ve şirket dışı menfaatiyle şirketin menfaatinin çatıştığı konulara ilişkin müzakerelere katılamaz.
  • Esas sözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır. Kararlar ise hazır bulunan üyelerin çoğunluğunun olumlu oyu ile alınır. Bu kural yönetim kurulu toplantısının elektronik ortamda yapılması halinde de uygulanır. Oylamada eşitlik olması halinde o konu gelecek toplantıya bırakılır. İkinci toplantıda da eşitlik çıkması halinde söz konusu öneri reddedilmiş sayılır. Elden dolaştırma yolu ile alınan kararlar açısından karar yeter sayısı üye tam sayısının çoğunluğudur.
  • TTK’ya göre kararların geçerliliği için karar defteri tutulması mecburidir. Karar tarihi, karar sayısı, toplantıda hazır bulunanlar, kararın içeriği, üyelerin imzaları karar defterinde bulunması zorunlu kayıtlardır.

KAYNAKÇA

  • AKDAĞ GÜNEY, Necla, Anonim Şirket Yönetim Kurulu, Genişletilip Güncelleştirilmiş 2.Baskı, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2016.
  • BAHTİYAR Mehmet, Ortaklıklar Hukuku, Güncellenmiş 16.Bası, Beta, İstanbul, 2022.
  • ÇAMOĞLU, Ersin / POROY, Reha / TEKİNALP Ünal; Ortaklıklar Hukuku I, Güncellenmiş, Yeniden Yazılmış 13.Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2014.
  • İNAN, Fatma, “Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulunun Toplanması ve Karar Alması” (Yüksek Lisans Tezi), Bahçeşehir Üniversitesi, İstanbul, 2017.
  • KARAYALÇIN, Yaşar, “Anonim Şirket Yönetim Kurullarında Başkanın Üstün Oyu”, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi, C.5, S.3, s.520-530, 1970.
  • KIRCA, İsmail / ŞEHİRALİ ÇELİK, Feyzan Hayal / MANAVGAT, Çağlar; Anonim Şirketler Hukuku, C.1, Ankara, 2013.
  • PULAŞLI, Hasan, Şirketler Hukuku Genel Esaslar, Güncellenmiş ve Genişletilmiş 3.Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara, 2015.
  • YÜCE, Aydın Alber, Şirketler Hukuku Ders Notları, Adalet Yayınevi, Ankara, 2022.

[1] Hasan PULAŞLI, Şirketler Hukuku Genel Esaslar, güncellenmiş ve genişletilmiş 3. Baskı, s.347, Adalet yayınevi, Ankara, 2015.

[2] Fatma İNAN, Anonim Şirketlerde Yönetim Kurulunun Toplanması ve Karar Alması (Yüksek Lisans Tezi), s.2, Bahçeşehir Üniversitesi, İstanbul, 2017.

[3] Eski Ticaret Kanunu’nda (eTK) üçüncü bir organ olarak denetim organı da zorunlu organlar arasında yer almaktaydı ancak yeni düzenlemede bağımsız denetim sistemine geçilmesiyle birlikte denetçiler organ olmaktan çıkartılmıştır bkz. TTK madde 399- 400.

[4] Aydın Alber YÜCE, Şirketler Hukuku Ders Notları, s.147, Adalet Yayınevi, İstanbul, 2022.

[5] KIRCA (Şehirali Çelik /Manavgat), Anonim Şirketler Hukuku, C.1, s. 400, Ankara, 2013.

[6] 359.maddenin 2.fıkrasının gerekçesi.

[7] TTK 340.maddenin gerekçesi.

[8] ÇAMOĞLU (Poroy/ Tekinalp), Ortaklıklar Hukuku I, Yeniden Yazılmış 13.Bası, s.338, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2014.

[9] Mehmet BAHTİYAR, Ortaklıklar Hukuku, Güncellenmiş 16.Bası, s. 186, Beta, İstanbul, 2022.

[10] YÜCE, s.176.

[11] ÇAMOĞLU (Poroy/ Tekinalp), s339.

[12] KIRCA (Şehirali Çelik/ Manavgat), s.487.

[13] Necla AKDAĞ GÜNEY, Anonim Şirket Yönetim Kurulu, Genişletilip Güncelleştirilmiş 2.Baskı, s.250, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2016.

[14] ÇAMOĞLU (Poroy/ Tekinalp), s. 341.

[15] KIRCA (Şehirali Çelik/Manavgat), s.481.

[16] ÇAMOĞLU (Poroy/ Tekinalp), s.341.

[17] KIRCA (Şehirali Çelik/ Manavgat), s.490-491.

[18] AKDAĞ GÜNEY, s.254.

[19] Kırca, Elden dolaştırma yolu ile alınan kararların toplantı yapılmadan alınması sebebi ile toplantı yeter sayısından söz edilmesi çelişki yaratacaksa da benzetme yapılmak sureti ile bu usulde toplantı nisabının aynı önerinin bütün üyelere yapılması şartını düzenleyen TTK madde 390/4 hükmünden yola çıkarak oybirliği olduğunun kabul edilebileceğini ifade eder. s.500 dipnot 330. Aynı görüşte bkz. ÇAMOĞLU (Poroy/ Tekinalp), s.342.

[20] AKDAĞ GÜNEY, s. 250-251.

[21] TTK 390.maddenin gerekçesi.

[22] AKDAĞ GÜNEY, s. 253.

[23] ÇAMOĞLU (Poroy/ Tekinalp), s.342.

[24] KIRCA (Şehirali Çelik/ Manavgat), s.502.

[25] Yaşar KARAYALÇIN, “Anonim Şirket Yönetim Kurullarında Başkanın Üstün Oyu”, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi, C. 5, S. 3, s. 520-530, 1970.

Scroll to Top