YABANCI PARA BORCUNA UYGULANACAK FAİZ. (01.03.2022)

Y A R G I T A Y   K A R A R I

YABANCI PARA BORCUNA UYGULANACAK FAİZ

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin G.-K. ortaklığını oluşturan davalılar bünyesinde yurtdışı inşaat şantiyelerinde 08.0.8.2015-04.11.2016 tarihleri arası formen olarak çalıştığını, son ücretinin aylık net 2.500,00 USD olduğunu, iş akdinin 04.11.2016 günü işveren tarafından haksız şekilde feshedildiğini, ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı G. … A.Ş vekili, davacının davalı şirket çalışanı olmayıp davalı şirketle mali bağlantısı olmayan Cezayir merkezli bağımsız bir tüzel kişilik olan K.-G. G. Şirketinin çalışanı olduğunu, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davacının  K.-G. G. Şirketinden tüm haklarını alarak ve şirketi ibra ederek kendi isteğiyle ayrıldığını, son ücretinin 2.025,00 TL olduğunu, bayram günlerinde çalışma yapılmadığını, fazla mesai, hafta tatili ve diğer ücret alacaklarının  banka kanalı ile ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı K. … A.Ş vekili, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, davacı ile davalı şirket arasında iş ilişkisi bulunmadığını, davacının Cezayir devletinde kayıtlı K.-G. G. Şirketinde çalıştığını, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davacının K.-G. G. Şirketinden tüm haklarını alarak ve şirketi ibra ederek kendi isteğiyle ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti: 

Bölge Adliye Mahkemesince, davalılar vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine ve davacı vekilinin fazla çalışma ücreti alacağına ilişkin istinaf talebinin kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu:

Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bentlerin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.  

2-Davacı ile davalılar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin brüt ücretinin hangi esaslara göre belirleneceği noktasında toplanmaktadır.

Öncelikle davacının mahkemece belirlenen net çıplak ücretinin miktarında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bilinen net ücretinden bilinmeyen brüt ücreti hesaplanırken eklenecek kesintilerin ne olduğu konusunda anlaşmazlık bulunmaktadır. Bu noktada özellikle davacı işçinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenen topluluk sigortasından yararlanıp yararlanmadığı ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 6. madde hükümleri de dikkate alınarak isteğe bağlı sigortalılık durumunun ne olduğu belirleyici olacaktır. 5510 sayılı Kanun’un 5/g. maddesinde 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle; “Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50. maddenin ikinci fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.” hükmü getirilmiştir. Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinden isteğe bağlı sigortalılık talebinde bulunanlardan Türkiye’de ikamet şartı aranmamaktadır. 5754 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle, 5510 sayılı Kanun’un 5. maddesinin (g) bendi gereğince 2008 yılı Ekim ayı başından itibaren Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanacaktır. Mahkemece bu hususlar açıklığa kavuşturulmadan davacı işçinin brüt ücretinin yurtiçinde çalışan bir işçinin brüt ücreti gibi tespit edilmesi hatalı olmuştur. Şu halde Mahkemece davacının sigortalılık durumu netleştirilmeli, buna göre davacının ücretinden kesilmesi gereken primler tespit edildikten sonra brüt ücreti belirlenmelidir. Açıklanan ilke ve esaslara uygun şekilde belirlenecek ücret miktarına göre davacının talepleri hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması isabetsizdir.

3-Yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı 3095 sayılı Yasanın 4/a – (Ek madde: 14/11/1990 – 3678/30 md.) maddesinde düzenlenmiş olup, burada “ Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.

Somut olayda, dava konusu alacakların yabancı parayla tahsili talep edildiğinden söz konusu alacaklar hakkında 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca, “Devlet bankalarınca ABD Doları (USD) üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faize” hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsiz olmuştur.

SONUÇ:

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 01.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

(Y. 9. HD 01/03/2022 tarih 2022/1970 E., 2022/2670 K.)

Scroll to Top