T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2021/4582
KARAR NO : 2022/37
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Kiraz Koyuncu Ceylan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluların sair itirazları yanında takipte % 17,03 oranında gecikme cezası talep edildiğini, en fazla % 10,75 oranında reeskont faizi talep edilebileceğini ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, İlk Derece Mahkemesince; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda talep edilen faiz oranının TCMB tarafından belirlenen oranlara uygun olduğu gerekçesi ile borçluların tüm itirazların reddine karar verildiği, borçluların istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemsince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; 5.000.000 USD bedelli bonoya dayalı olarak 3.177.690,2166 USD asıl alacakla birlikte bu alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 17,03 oranında işleyecek gecikme cezası talep edildiği görülmüş olup, alacaklı tarafından bononun Genel Kredi Sözleşmesinin 21. maddesi gereğince kredi alacağının tahsili için alındığı, takipte kredi sözleşmesi hükümlerine göre gecikme tazminatı istendiği, reeskont faizi istenmediği ileri sürülmüştür.
Diğer taraftan, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda takip sonrası uygulanması talep edilen gecikme cezasının uygulama şekline bakıldığında peşin oran belirlenmiş olması nedeni ile cezadan çok faizi ifade ettiği, talep edilen ceza taraflar arasındaki sözleşmeye dayandığından sözleşme serbestisi ilkesi gereğince herhangi bir değerlendirme yapılmadığının belirtildiği ve yine raporda asıl alacak için yıllık % 17,03 gecikme cezası talep edildiği, işletilecek faiz cinsinin ticari temerrüt faizi olabileceği, takip tarihindeki ticari temerrüt faizi oranının % 10,75 olduğu ifade edilmesine karşın raporun sonuç kısmında talep edilen gecikme cezasının takip tarihindeki faiz oranları ile uyumluluk arzettiği rapor edildiğinden, bilirkişinin faize ilişkin değerlendirmeleri çelişkili olup hüküm kurmaya elverişli değildir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince, taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi temin edildikten sonra, taraf beyanları da dikkate alınarak, talep edilen gecikme cezasının niteliği ve kambiyo takibinde gecikme cezası talep edilip edilemeyeceği hususları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçluların temyiz isteminin kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 01.03.2021 tarih ve 2020/412 E. – 2021/452 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Şanlıurfa 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 03/12/2019 tarih, 2018/667 E. – 2019/687 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 10/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.