Taraflar arasındaki tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin hidroelektrik santrallerinde kullanılmak üzere elektromekanik parçalar üretip sattığı ve hidroelektrik santrallerinin elektromekanik parçalarının bakım ve onarımını yaptığını, taraflar arasında Elektromekanik Teçhizatın Temini İçin Anahtar Teslim Ticari Sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince davalı şirkete 100.000,00 Euro tutarlı teminat mektubu verildiğini, teminat mektubunun geçerlilik süresinin geçici kabul tutanağının verildiği tarihe müteakip sonlandığını, davalı firmanın teminat mektubunu iade etmesi gerekirken, tesiste bir takım eksiklikler olduğunu ileri sürerek teminat mektubunu iade etmekten kaçındığını ve kötü niyetli olarak paraya çevirme yoluna gittiğini, müvekkili firmanın da davalının bu tutumu karşısında uğradığı zararların tazmini talebiyle İsviçre Konfederasyonu bünyesinde bulunan İsviçre Odaları Tahkim Kurumu’na başvurduğunu 09 Temmuz 2019 tarihli kararın verildiğini, kararın kesinleştiğini, kesinleşen bu kararın tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca müvekkilinin inşa etmekte olduğu … HES projesi kapsamında davacı şirketin elektromekanik teçhizat tasarlama, üretme, teslim, inşa etme, test etme ve çalıştırma, garanti yükümlülüğü karşısında müvekkiline 100.000,00 Euro tutarlı teminat mektubu teslim edildiğini, ancak davacının sözleşmesel yükümlülüklerini tam olarak ifa etmediğinden müvekkilinin geçici kabul işlemlerine başlayamadığını, teminat mektubunun süresi çeşitli defalar davacının açık rızası ile uzatılmış olsa da tahkim yargılamasına gidildiğini, tahkim yargılamasında taraflar arasında görüşmeler sonrasında belirlenen zaman çizelgesine göre delillerin sunulması bakımından süre olmasına rağmen, müvekkili şirketin uyuşmazlığın esasına dair sunmak istediği rapor bakımından uygun süre verilmediğini, müvekkili şirketin adil yargılanma hakkını ihlal edecek şekilde uzman raporu sunması için gerekli zeminin sağlanmadığını, bu yönüyle konunun gerektirdiği özel ve teknik bilgi kendisinde bulunmayan tek hakemin, salt davacının itirazına uygun şekilde gün tesis ederek tarafsızlık ilkesine de aykırı hareket ettiğini, tek hakemin uzmanlık gerektiren teknik hususlar içeren tahkim davasını duruşma dahi yapmaksızın dosya üzerinden ve herhangi bir uzman görüşüne başvurmadan yürüttüğünü, bu nedenle hakem kararının tenfiz edilemez nitelikte olduğunu belirterek tenfiz talebinin reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanunun ilgili maddelerinde belirtilen şartları taşıyan dava konusu İsviçre Odaları Tahkim Kurumu’nun kesin olarak verilen kararının Türkçe onaylı tercümesi ve aslının sunulduğu, tenfizi istenen karar içeriğine göre davalı tarafa yeterince savunma hakkı tanındığı ve karar gerekçesinde de tartışıldığı, savunma ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, İsviçre Odaları Tahkim Kurumu’nun 600537-2018 sayılı tahkim yargılamasında verilmiş olan 09 Temmuz 2019 tarihli kararının tenfizine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından tenfizi istenen yabancı hakem kararının alacağın tahsiline yönelik olduğundan, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 4.maddesi uyarınca nispi harca tabi olduğunu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin ilamında da belirtildiği üzere, “Harçlar Yasası’ndaki hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğundan görevi gereği mahkemelerce kendiliğinden gözönünde tutulacağı gibi kanun yolu aşamasında da re’sen dikkate alınacağını, müvekkili tarafça nispi olarak harç yatırıldığından, yargılama sonucunda vekalet ücretinin de kabul edilen dava değerine göre nispi olarak hüküm altına alınması gerektiğini, Yerel Mahkeme tarafından maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, harcı tamamlanan değer üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin kamu düzenine ilişkin olduğunu istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın kabulüne ilişkin olarak verilen ilk derece mahkemesi kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin, uyuşmazlığın esasına ilişkin sunmak istediği raporun hakem tarafından kabul edilmeyerek müvekkili şirketin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, sözleşme konusu türbinlerde hata, ayıp söz konusu olmasından dolayı bu ayıpların tahkim yargılamasının hakemine gösterilebilmesi amacıyla teknik uzman raporu sunulmak istendiğini, bu raporun sunulmasının bir delil niteliğine haiz olduğunu, tahkim yargılamasındaki zaman çizelgesindeki tarihlerin ayrıntılarını dilekçelerinde belirttiklerini, uzman raporunun sunulması açısından, raporun Almanca olması ve tercümesinin yapılması vakit alacağından hakemden süre talebinde bulunulduğunu, delil ibrazı için son gününün 22.04.2019 olmasına rağmen tahkim yargılamasının hakemi tarafından herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin söz konusu raporun ibrazı için müvekkili şirkete 25.03.2019 tarihine kadar süre verildiğini, bu sebeple müvekkilinin adil yargılanma hakkının suistimal edildiğini, yine taraflara eşit muamelede bulunulması gerektiğini ve bunun için de öncelikle tarafların, açılmış olan davadan usulüne uygun bir şekilde haberdar edilmeleri gerektiğini, bunun ayrıntılarına dilekçelerinde yer verdiklerini, gerek özel düzenleme niteliğindeki New York sözleşmesi gerekse MÖHUK kapsamında tarafların adil yargılanma hakkının ihlalinin tanıma ve tenfizin reddi sebebi olarak düzenlendiğini, tahkim yargılamasının usul kurallarına uyulmadığını, tarafsızlık ilkesine de aykırı davranıldığını, müvekkili şirketin savunma ve adil yargılanma hakkının açıkça ihlal edildiğini, tenfiz talebinin reddi gerekirken ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yüzeysel bir inceleme doğrultusunda davanın kabulü yönünde karar verilmesinin hukuka aykırı nitelik taşıdığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Dairenin 2021/811-1162 EK sayılı ve 07/12/2021 tarihli kaldırma kararındaki eksik hususların, ilk derece mahkemesince giderilerek, görülen dava sonucunda; davanın kabulüne ve İsviçre Odaları Tahkim Kurumunun 600537-2018 sayılı tahkim yargılamasında verilmiş olan 09.07.2019 kararının tenfizine ve harcın nispi olarak alınmasına dair karar verildiği, davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, davalı yanın 4 kişiden oluşan konsey tarafından temsil edildiği, yargılamanın usulü sürecinde davalı yana gereğince savunma süreci verildiği, karşı dava dilekçesinde referans verilen uzman raporunun savunma dilekçesi ile birlikte ibraz edilmediği, hakem tarafından raporun alınmadığına ilişkin bildirimin üzerine aynı gün davalı yanca gönderilen e-posta’da geçici zaman çizelgesinde belirtilen delillerin ibrazı için son tarihe kadar ibraz edileceğinin belirtildiği, hakem tarafından ibraz talebinin davalının ibraz edeceği süreçten 2 gün öncesinde ibrazının istendiği ve gerekçelerinin ayrıntılı olarak bildirildiği, bununla birlikte davalının kısmen tercüme edilmiş raporu hakemin belirttiği günden sonra ibraz ettiği, kapsamlı İngilizce tercümesinin hakem tarafından yeniden talep edildiği ve nihai günden 1 gün önce tam İngilizce tercümesinin ibraz edildiği, ancak davalının savunma dilekçesinde atıfta bulunduğu uzman raporunun ibraz edilmediği bu nedenlerle mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı vekilinin temyizi bakımından ise davacının mahkemenin, davanın kabulüne ve davacı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin ilk kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmadığı, bu sebeple; ilk kararda kabul edilen maktu vekalet ücreti yönünden davalı bakımından usuli kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri temyiz nedeni olarak ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yabancı hakem kararının tenfizi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 ncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 nci maddeleri, MÖHUK’un 62.maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle ;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
(Y. 6. HD. 08.02.2024 tarih, 2023/1646 E., 2024/546 K.)