Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 19/06/2015 dönemine kadar olan ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının mahkeme kararıyla ile ödendiğini ancak 20/06/2015 sonrası döneme ait ödeme yapılmadığını ileri sürerek ücret farkı ve 6772 sayılı Yasaya göre ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamada, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, Dairemizin 23.12.2020 tarihli, 2020/3336 esas, 2020/19849 karar sayılı ilamı ile, davacının sendikaya üyeliğinin işverene bildirilip bildirilmediğinin araştırılması ve buna göre sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiş olmasına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı işveren işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Hükmüne uyulan bozma ilamında, davacı işçinin baştan itibaren davalı işverenin işçisi sayılması gerektiğinin tespitine yönelik kararın isabetli olduğu ancak davacının sendikaya üyeliğinin işverene bildirilip bildirilmediğinin araştırılması gerektiği, bu durum sabit ise davacının sendikaya üye olduğu tarihte almakta olduğu ücretine, Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihte yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesi hükümleri uygulanmak suretiyle artışların yapılması ve tespit edilen ücretlerine göre hesaplanacak olan fark ücret ve ilave tediye alacakları hesaplanması gerektiği; toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliği bulunmayan ve dayanışma aidatı da ödemeyen işçi bakımından ise, davalı işveren işyerinde sendikasız emsal işçi bulunmadığına göre; fark ücret alacağı talebinin reddi gerektiği bu takdirde ilave tediye alacağı yönünden de davacının fiilen ödenen ücreti üzerinden yapılan hesaplamanın esas alınması gerektiği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı 20.06.2015-01.12.2016 tarihleri arasındaki fark alacaklarını talep etmiş olup, dosyadaki belgelerden 18.01.2016 tarihinde sendikaya üye olan davacının sendika üyeliğinin 13.12.2016 tarihinde işverene bildirildiği anlaşılmaktadır. Talep edilen dönem sendika üyeliğinin işverene bildirim tarihinden önceki döneme ait olduğundan davacının fark ücret alacağı talebinin reddine, ilave tediye alacağı yönünden de davacının fiilen ödenen ücreti üzerinden yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
(Y. 9. HD 22/03/2022 tarih 2022/3022 E., 2022/3852 K.)