TAŞINMAZ MALIN DEĞERİNİN TESPİTİNDE, KAMULAŞTIRMAYI GEREKTİREN İMAR VE HİZMET TEŞEBBÜSÜNÜN SEBEP OLACAĞI DEĞER ARTIŞLARI İLE İLERİSİ İÇİN DÜŞÜNÜLEN KULLANMA ŞEKİLLERİNE GÖRE GETİRECEĞİ KÂR DİKKATE ALINMAZ (13/12/2023)

T.C.

YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu

Esas    No : 2022/5-394

Karar No  : 2023/1228

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ              : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

TARİHİ                          : 23.06.2021

SAYISI                           : 2021/1037 E., 2021/1540 K.

DAVA TARİHİ            : 12.09.2017

KARAR                          : Davanın kabulüne

TEMYİZ EDEN           : Davalı vekili

ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 12.04.2021 tarihli ve 2020/5072

                                         Esas, 2021/5306 Karar sayılı BOZMA Kararı

Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davacı tarafın istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin temyiz isteminde bulunması üzerine karar, Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararının bir numaralı bendi yönünden direnme kararı verilmiştir.

Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA 

 Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu Bursa ili, Mustafakemalpaşa ilçesi, Güllüce Mahallesi 1870 parsel sayılı taşınmazın Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi lehine kamulaştırıldığını, kayıt maliki ile anlaşma sağlanamadığını, bu sebeple kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, organize sanayi bölgesi içinde kaldığını, taşınmazın değeri tespit edilirken emsal araştırmasının yapılması gerektiğini, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3’ünü geçemeyeceğini, dava konusu taşınmazın konumu ve sanayi bölgesinde olması dikkate alındığında kamulaştırma bedeline objektif değer artışının uygulanması gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

 İlk Derece Mahkemesinin 25.07.2018 tarihli ve 2017/906 Esas, 2018/1436 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne ve 1870 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Tüzel Kişiliği adına kayıt ve tesciline, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 126.967,50 TL olarak tespitine, kamulaştırma bedeline 13.01.2018 tarihinden karar tarihine (25.07.2018) kadar yasal faiz yürütülmesine, talep hâlinde idarenin takdir ettiği 99.695,50 TL’nin kararla birlikte, 27.272,00 TL’nin ise üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılarak karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine, tapu kaydında bulunan kısıtlamaların bedele kaydırılmasına ve bankaca ödeme sırasında gözetilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 05.12.2019 tarihli ve 2018/3669 Esas, 2019/2665 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğu,  her ne kadar kıymet takdir raporunda taşınmazın sulanabilir arazi olduğu belirtilmişse de, aynı yöreden gelen dosyalarda bilirkişi heyetince her dosyaya özgü somutlaştırma yapılarak denetime açık şekilde değerlendirme yapılması ve mahkeme hâkiminin keşif esnasındaki gözlemine uygun biçimde sonuca varılması sebebiyle taşınmazın kuru arazi olarak değerlendirilmesinin isabetli olduğu,  dava tarihindeki ilçe tarım müdürlüğü verileri esas alınarak, yöreye uygun münavebe desenine göre değerlendirme yapılmasının yerinde olduğu, ancak yan ürün gelirleri ortalama üretim masrafından düşüldüğünden buğday samanının münavebeye dâhil edilmesinin fazla bedel takdiri sonucunu doğurduğu, bu hususta resen hesaplama yapılarak hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davacı tarafın istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve 1870 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Mustafakemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi Tüzel Kişiliği adına kayıt ve tesciline, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 123.403,50 TL olarak tespitine, fazla yatırılan 3.564,00 TL davalıya ödenmiş ise faizsiz olarak davalıdan geri alınarak davacıya, ödeme yapılmamış ise davacı idareye karar kesinleştiğinde iadesine, kıymet takdir komisyonunca belirlenen 99.695,50 TL’nin derhâl davalıya ödenmesine, bu miktarı aşan 23.708,00 TL’nin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılarak karar kesinleştiğinde tüm nemalarıyla davalıya ödenmesine, dava 4 ay içinde sonuçlandırılmadığından kıymet takdir komisyonunca belirlenen 99.695,50 TL’ye 13.01.2018 tarihinden ilk derece mahkemesinin karar tarihi olan 25.07.2018 tarihine kadar, bakiye kısım olan 23.708,00 TL’ye ise 13.01.2018 tarihinden kararın kesinleşmesine kadar yasal faiz yürütülmesine oy çokluğu ile karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.  Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

 “…Yapılan incelemede; davacı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin  2017/87 Esas – 2018/1432 Karar sayılı kararı ortadan kaldırılarak, arazi niteliğindeki Bursa İli, Mustafakemalpaşa İlçesi, Güllüce Mahallesi 1870  parsel sayılı taşınmazın  zeminine,  2942  sayılı  Kamulaştırma Kanununun  11/1-f maddesi  uyarınca yan ürün gelirleri ortalama üretim masrafından düşülmesi nedeniyle buğday samanı münavebeye dahil edilmeyerek olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer tespit edildiği anlaşılmıştır.

Arazi niteliğindeki Bursa İli, Mustafakemalpaşa İlçesi, Güllüce Mahallesi, 1870  parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1-Bilirkişi raporunda münavebe ürünü  olarak alınan  (kuru şartlarda) buğday, bamya ve nohutun dekar başına verim miktarlarının İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü değerlendirme tarihi olan 2017 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg. satış fiyatlarının da ilgili resmi kuruluşlardan yeniden sorulup, veri listesi esas alınmak suretiyle değerlendirme yapılması gerekirken, tereddüte düşürecek şekilde 15.11.2017 tarihli Mustafakemalpaşa İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yazı ekindeki veri listesinde yazan “Yan ürün gelirleri ortalama üretim masrafından düşülmüştür” ibaresinden dolayı buğday samanı münavebeye dahil edilmemek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,

2-Dosyanın tetkikinde; dava konusu taşınmazın kıymet takdirinde sulu tarım arazisi olduğu, 25/04/2018 tarihli keşif gözleminde; kuru tarım arazisi olduğu belirtildiği ve keşif sonrası alınan  bilirkişi raporunda  taşınmaz kuru tarım arazisi olarak değerlendirildiğinden, öncelikle dava konusu taşınmazın sulu veya kuru arazi vasfının araştırılarak çelişkinin giderilmesi gerekirken, çelişki  giderilmeden kuru tarım arazisi kabul edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması,

Doğru olmadığı gibi;

3-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7139 sayılı Kanunla Değişik 10. maddesinin 8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiği…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mustafakemalpaşa İlçe Tarım Müdürlüğünün 04.02.2021 tarihli yazı cevabında yan ürün gelirlerinin ana ürün üretim masraflarından düşüldüğü, yan ürün elde etme maliyetlerinin de ana ürün üretim masraflarına eklenerek oluşturulduğunun belirtildiği, dolayısıyla yan ürün gelirinin ortalama üretim masrafından düşüldüğü gerekçesiyle buğday samanının münavebeye dâhil edilmesinin fazla bedel takdiri doğurduğuna yönelik yapılan değerlendirmenin isabetli olduğu, ayrıca idarece yapılan kıymet takdir tutanağında muhtar beyanına atıfta bulunularak taşınmazın sulu arazi olarak değerlendirildiği, yapılan keşif sonucu düzenlenen raporda ise; hangi arazilerin kuru, hangi arazilerin sulu kabul edildiğinin gerekçesiyle izah edildiği, mahkeme hâkimince gözlem olarak taşınmazın kuru arazi olduğu ve sulamaya dair bir emarenin olmadığının tutanağa geçirildiği, bu nedenle taşınmazın kuru arazi vasfında olduğu gerekçesiyle bozma kararının bir numaralı bendi yönünden oy çokluğu ile direnme kararı verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; bölgede kesinleşen ve bilirkişilerce sulu tarım arazisi olarak değerlendirilen taşınmazlar bulunduğunu, bu nedenle yeniden uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Uyuşmazlık

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkin eldeki davada; 15.11.2017 tarihli Mustafakemalpaşa İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün veri listesinde yazan “Yan ürün gelirleri ortalama üretim masrafından düşülmüştür” şeklindeki yazı cevabı dikkate alındığında buğday samanının münavebeye dâhil edilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

D. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11 inci maddesi,

2. Değerlendirme

A- Davalı vekilinin direnme kararına karşı temyiz talebi yönünden yapılan incelemede;

1.Konunun açıklığa kavuşturulması için öncelikle 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanununun “Kamulaştırma bedelinin tespiti esasları” başlıklı 11 inci maddesine değinmek gerekmektedir.

2. Anılan maddede; “15 inci madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu, kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın;

a) Cins ve nevini,

b) Yüzölçümünü.

c) Kıymetini ektileyebilecek bütün nitelik ve unsurlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini,

d) Varsa vergi beyanını,

e) Kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini,

f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın (…) mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini.

g) Arsalarda, kamulaştırılma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerini,

h) Yapılarda, (…) resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesaplarını ve yıpranma payını,

ı) (Değişik: 19/4/2018-7139/27 md.) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/156; K.:2019/22 sayılı kararı ile) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesinin 10/4/2019 tarihli ve E.:2018/156; K.:2019/22 sayılı kararı ile) her bir ölçünün etkisi açıklanmak kaydıyla bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri,

Esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kabul edilen değerleme standartlarına uygun, gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit ederler.

Taşınmaz malın değerinin tespitinde, kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kâr dikkate alınmaz.

Kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde, bu kamulaştırma sebebiyle taşınmaz mal veya kaynakta meydana gelecek kıymet düşüklüğü gerekçeleriyle belirtilir. Bu kıymet düşüklüğü kamulaştırma bedelidir” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.

3. Bu maddeye göre tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması hâlinde ekilecek ürünler ve münavebeye alınan bu ürünlerin elde edilmesi için yapılacak harcamalar göz önünde tutularak net gelirin hesaplanması ve bilimsel yolla değerinin bulunması, bedel tespitinde etkisi olan diğer tüm unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirtilip gösterilmek suretiyle kamulaştırma karşılığının tespit edilmesi gerektiği gibi, bu unsurların dayanakları olan belgelerin de getirtilmesi zorunludur.

4.Bilirkişi kurulu tarafından kamulaştırma bedeli; ekimi yapılan münavebe ürünlerin dekar başına verim ve masraf ile hasat dönemi toptan satış fiyatları, aynı yörede eşit olarak ve istatistiki bilgilere dayanan ve resmî kurum olan ilçe tarım ve orman müdürlüğü verileri esas alınmak suretiyle tespit edilmelidir.

5. Somut olay ve dosya kapsamına göre her ne kadar Özel Daire bozma kararında buğday samanının münavebeye dâhil edilmemesinin isabetsiz olduğu belirtilmiş ise de, 15.11.2017 tarihli Mustafakemalpaşa İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yazı ekindeki veri listesinde “Yan ürün gelirleri ortalama üretim masrafından düşülmüştür” ibaresi bulunmakta olup, bölge adliye mahkemesince eldeki davada yan ürün olan samanın geliri buğdayın giderinden düşüldüğünden ayrıca buğday ürününün net gelir hesabında samanın geliri eklenmemiştir. Bu itibarla bölge adliye mahkemesince arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kanun’un 11/1-f maddesi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri üzerinden, buğday yan ürün gelirinin üretim masrafından düşürülmesi nedeniyle, buğday samanı münavebeye dâhil edilmeyerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

B- Davalı vekilinin uyulan kısımlara yönelik temyiz talepleri yönünden yapılan incelemede;

6. Temyize konu bozma kararında yer alan ve “…2-Dosyanın tetkikinde; dava konusu taşınmazın kıymet takdirinde sulu tarım arazisi olduğu, 25/04/2018 tarihli keşif gözleminde; kuru tarım arazisi olduğu belirtildiği ve keşif sonrası alınan  bilirkişi raporunda  taşınmaz kuru tarım arazisi olarak değerlendirildiğinden, öncelikle dava konusu taşınmazın sulu veya kuru arazi vasfının araştırılarak çelişkinin giderilmesi gerekirken, çelişki  giderilmeden kuru tarım arazisi kabul edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması,

Doğru olmadığı gibi;

3-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7139 sayılı Kanunla Değişik 10. maddesinin 8. fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedeline dava tarihinden 4 ay sonrasından başlayarak karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiği,…” gereğine işaret eden bozma nedenlerine mahkemece uyulmuştur. Bu durumda bozma kararına uyularak oluşturulan hüküm Özel Dairesince incelenmediğinden, bu hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir. 

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

I- A bendinde gösterilen gerekçelerle direnme uygun olduğundan, davalı vekilinin diğer temyiz itirazları ile ilgili inceleme yapılması için dosyanın YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

II- B bendinde gösterilen gerekçelerle, uyulan kısımlar yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Scroll to Top