Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararının davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 11.12.2018 tarih, 2017/4183 E. ve 2018/6509 K. sayılı kararı ile bozulmuş, bozma üzerine Mahkemesince bozma ilâmına direnilmiş ve bu kararın da davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce bozma kararı yerinde bulunarak direnme kararı incelenmek üzere dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.12.2021 tarihli ve 2021/(19) 11-444 E., 2021/1680 K. sayılı ilâmı ile bozmaya eylemli uyma ile yapılan araştırma ve değerlendirme sonucu verilen yeni hüküm bulunduğundan davacı vekilinin temyiz itirazlarına ilişkin inceleme yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu tarafından dosya Dairemize gönderilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 28.03.2012 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi ve business card üyelik sözleşmesi ile müvekkiline 813.179,56 TL borçlu olduğunu, anılan kredi sözleşmesi gereğince davalının kimi araçları üzerinde müvekkili yararına rehin hakkı tesis edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine rehnin paraya çevrilerek alacağın tahsil edilmesi amacıyla rehin bedeli kadar (703.500,00 TL) takip yapıldığını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini, Gaziantep (Kapatılan) 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/600 E. sayılı dosyası üzerinden davalı şirket hakkında verilen iflas erteleme davasında verilen tedbir kararının rehnin paraya çevrilmesine engel olmadığını ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ticari kredi kartından kaynaklanan alacağın tahsili için rehnin paraya çevrilmesinin hukuka aykırı olduğunu, takip bedelinin tümünün gerçeği yansıtmadığını, faizin temerrüt tarihinden önce başlatıldığını, takibe rehinle temin edilmeyen 25.000,00 TL gayrinakdi çek kredisinden kaynaklanan riskin de esas alındığını, Gaziantep (Kapatılan) 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/600 E. sayılı dosyası üzerinden verilen iflas erteleme ve bu dava dosyasında verilen kimi tedbir kararlarının müvekkili aleyhine takip yapılmasına engel olduğunu savunarak davanın reddini ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Mahkemece Verilen ilk Karar
Mahkemece 29.12.2016 tarih, 2014/2246 E. ve 2016/318 K. sayılı kararıyla; davacı kredi alacaklısı banka, sözleşmeyle birlikte aldığı rehin hakkını kullanarak davalı şirkete ait kimi iş makinelerinin satışını sağlayarak alacağını tahsil etmek istediği, bu durumda rehin hakkı ile korunan menfaat ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 179 uncu maddesinde korunan menfaatin çatıştığı, alacaklılar arasında eşitlik prensibinin de bozulmaması gözetilerek iflas erteleme durumu devam eden davalı şirketin, tüm borçlarının kayyım denetiminde tasfiye edilmesi gerektiği, takip konusu kredinin miktarı ve faiz hakkında inceleme yapmanın sonuca etkili olmaması ve yargılamanın makul sürede usul ekonomisine uygun biçimde bitirilmesi prensibine uygun düşmemesi gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 11.12.2018 tarih, 2017/4183 E. ve 2018/6509 K. sayılı ilamı ile “29.10.2016 tarih ve 29872 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 675 sayılı KHK’nun 16. maddesinin birinci fıkrası, “…20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır…” düzenlemesini içermektedir. Davalı şirketin de bu KHK kapsamında kaldığı anlaşılmıştır. Bu itibarla bu düzenleme gereğince bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerekmektedir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
C. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabından davalının aktif olarak kaydının devam ettiğinin tespit edildiği, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) yazılan müzekkereden şirkete yönetim kayyumu atandığının belirlendiği, ayrıca Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.05.2018 tarihli ve 2017/844 E., 2018/797 K. sayılı kararı ile iflas kararı verilmiş ise de verilen kararın bozulduğu ve yeni esas numarası aldığı, bu nedenle her ne kadar Yargıtay (kapatılan) 19. Hukuk Dairesince 675 sayılı KHK’nın 16 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında davanın reddi kararı verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de davalı şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiği ve sadece yönetim kayyumu atandığı, bu nedenle bozma kararında belirtilen hüküm kapsamında kalmadığı ve bu nedenle de esas bakımından değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle esasa dair önceki gerekçeyle dava reddedilerek direnme kararı verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı tarafından iflasın ertelenmesi talebiyle açılan dava kapsamında verilen kararın istisnalar başlığı altındaki a-2) maddesinde “taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılacak veya bu şekilde başlatılmış olan takiplerde rehinli mal hakkında muhafaza tedbirleri ve rehinli malın satışı işlemleri hariç olmak kayıt ve şartıyla, ayrıca işbu ihtiyati tedbir kararı nedeniyle rehinli malların muhafazası ve satışı bu şekilde durdurulmuş ise de erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanmayacak faizler teminatlandırılmak zorunda olduğundan, davacı tarafından satış aşamasına gelmiş rehinli takip dosyası için mevcut rehinle karşılanmayan işleyecek faizler hakkında ilgili takip dosyasına teminat gösterilmemesi halinde satış aşamasına gelmiş rehinli takipteki satış işlemlerine devam olunması hariç olmak üzere” takiplerin durdurulmasına karar verildiğini ayrıca 2004 sayılı Kanun’un 179/b maddesinde iflas erteleme sırasına taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevilmesi yolu ile takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirlerini alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemeyeceğinin düzenlendiğini, Mahkeme kararı ve mevzuat hükmü birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasında hukuki bir engel bulunmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
C.Dairemizin İnceleme Kararı
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede, Daire kararının yerinde olduğu belirtilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
D.Hukuk Genel Kurulu Kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.12.2021 tarihli ve 2021/(19)11-444 E., 2021/1680 K. sayılı ilâmı ile Mahkemece bozma kararından sonra, bozma gerekçesinde belirtilen hususta araştırma yapılarak dosya arasına alınan müzekkere cevapları ile davalı şirketin iflas davasına ilişkin Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 15.04.2019 tarihli bozma kararı nazara alınıp yapılan değerlendirme sonrasında yeni bir karar verildiği, bu durumda ortada Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi gereken direnme kararı değil, bozmaya eylemli uyma ile yapılan araştırma ve değerlendirme sonucu verilen yeni hüküm bulunduğu, yeni hükme yönelik temyiz itirazları Özel Dairece incelenmesi gerektiği gerekçesi ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
E. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı nedeniyle davalı aleyhine rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı Kanun’un 179/b maddesi.
3. Değerlendirme
Dava, davalı aleyhine nakdi, gayri nakdi kredi sözleşmesi ve “business” kart üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece iflas erteleme durumu devam eden şirketin tüm borçlarının kayyım denetiminde tasfiye edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı Kanun’un mülga 179/b maddesinin ikinci fıkrasındaki “Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez.” hükmü gereğince esasa girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Mahkeme kararının BOZULMASINA, 08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
(Y. 11. HD. 08.06.2023 tarih 2023/3150 E. 2023/3606 K.)