TAKİBE KONU ÇEK NEDENİYLE DAVALININ KİŞİSEL OLARAK SORUMLU OLUP OLMADIĞI VE CEZA MAHKEMESİNDEKİ BEYANLARININ İKRAR MAHİYETİNDE OLUP OLMADIĞI.(21.06.2023)

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 20.06.2023 günü hazır bulunan davacı vekili Av. Murat Aksu ile davalı vekili Av. Seyit Kıvanç Koç dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin tekstil işiyle iştigal ettiğini, yaptığı ticari faaliyet neticesinde davalı tarafından, yetkilisi ve sahibi olduğu Gökçek Tekstil Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. kaşesi üzerine imza edilip ciro edilmek suretiyle müvekkiline 67.800 euro tutarlı 30.11.2015 keşide tarihli çek verildiğini, müvekkile verilen çekin karşılığının ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını, ancak şirket keşide tarihinden önce feshedildiğinden takibin sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine şirket yetkilileri Süleyman Gökçek ve Hüseyin Gökçek hakkında resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından dava açıldığını, Süleyman  Gökçek’in resmi evrakta sahtecilik sebebiyle cezalandırılmasına karar verildiğini, Süleyman Gökçek’in Ağır Ceza Mahkemesindeki ifadeleri uyarınca yeniden takibe girişildiğini, ancak borçlunun takibe ve borca itiraz edildiğini ileri sürerek haksız itirazların iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilin davacı ile şahsi olarak borç ilişkisi içerisinde olmadığını, ortağı ve yetkilisi olduğu Gökçek Tekstil Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.nin dava dışı VHS Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. ile birleştiğini, borca dayanak çek üzerindeki kaşe ve imza sebebi ile alacaklı yanın zarara uğratılmadığı gibi yetkisiz temsilin de söz konusu olmadığını, Gökçek Tekstil kaşesi üzerine atılan imza ile doğan sorumluluğun birleşme sonucu devralan şirket üzerinde devam ettiğini, söz konusu çekin henüz birleşme olmadan ciroladığını, müvekkilin hiçbir şekilde şahsen borçlu olduğunu ikrar etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hukuk hakiminin ceza mahkemesince saptanan maddi olaylarla bağlı olduğu, davalının sicilden kaydı silinmiş  Gökçek Tekstil Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. adına ciro ettiği çeki davalıya vermesi şeklindeki eylemin kesinleşen mahkeme kararıyla resmi belgede sahtecilik olarak saptandığı, davacının çek bedelini tahsil için davalı aleyhine icra takibi başlattığı, ancak davalının itirazı sonucu takibin durduğu, davalının takibe konu çek bedelinden sorumlu olduğu ve itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ceza yargılamasının hiçbir aşamasında şahsi olarak borç ikrarında bulunmadığını, çekin şirketler arası süregelen ilişkiler neticesinde şirket borcuna mahsuben verildiğini, davacı yan şirket yetkilisinin de söz konusu çekin VHS Tekstil’in borcuna karşılık cari hesaba işlendiğine dair ikrarı olduğunu, takibin haksız olduğunu, müvekkilinin söz konusu çeki henüz birleşme olmadan ciroladığını, çeki davacıya teslim ederken birleşme gerçekleşmiş olmasına rağmen sadece çekin ciro zincirinde kopukluk olmaması için yeniden VHS Tekstil’in cirosunun atılmadığını, söz konusu çekin bilerek görülerek davacı tarafından teslim alındığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile itirazın iptali davasının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğu, davanın takibe bağlılığının alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerli olduğu, alacaklının takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere davada dayanamayacağı, bu durumda bizatihi kendisi bir borç sebebi ve dayanağı teşkil eden ancak takipte dayanılmayan çekin itirazın iptali davasında kullanılmasının mümkün olmadığı, mahkemece takip talebinde dayanılmayan bir sebepten dolayı ve ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı bulunduğundan bahisle davalının takip konusu borçtan sorumlu olduğuna karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden karar verilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece borcun sebebi ve davalının ikrarının dar yorumlandığını, davalının imzasını inkâr etmediğini, şirket kaşesi üzerine imza atmış ise de o tarihte şirketin mevcut olmadığını, belgede sahtecilik yaptığını, ceza yargılamasında da mahkumiyetine karar verildiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 678 inci madde hükmüne göre davalının şahsen sorumlu olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, takibe konu çek nedeniyle davalının kişisel olarak sorumlu olup olmadığı ve ceza mahkemesindeki beyanlarının ikrar mahiyetinde olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 67 nci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 188 inci maddesi, 6102 sayılı Kanun’un 678 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde borcun sebebi “… mahkeme huzurundaki borç kabul beyanı ve buna ilişkin kesinleşmiş ilâm” olarak gösterilmiş, bizatihi kendisi bir borç sebebi ve dayanağı olan çeke dayanılmamış ise de borcun sebebi olarak gösterilen ceza mahkemesindeki yargılamanın da esasen işbu davaya konu çeke ilişkin olduğu, davalı Süleyman Gökçek’in çeki Gökçek Tekstil Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti kaşesi ile imzaladığını ve mal karşılığı kendi rızasıyla ciro yoluyla davacıya temlik ettiğini beyan ettiği, ciro tarihinde Gökçek Tekstil Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti.nin dava dışı şirketle birleşerek infisah etmiş olduğu ve ayakta olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, 6102 sayılı Kanun’un 678 inci maddesinin “Temsile yetkili olmadığı hâlde bir kişinin temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumludur.” hükmü de gözetilerek taraf delilleri toplanarak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçelere yazılı şekilde hükmü kurulmuş doğru olmayıp  bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.  İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

(Y. 11. HD 21.06.2023 tarih 2022/1691 E.  2023/3934 K.)

Scroll to Top