TAHKİM ŞARTININ DAVACININ SİGORTALISI İLE HALEFİYET İLKESİ GEREĞİNCE DAVACI SİGORTA ŞİRKETİNİ BAĞLAYAYIP BAĞLAMAYACAĞI!

T.C.

YARGITAY

11. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2020/6076

KARAR NO  : 2021/4152    

MAHKEMESİ           : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

TARİHİ          : 04/06/2020

NUMARASI  : 2019/2312-2020/498

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02/07/2019 tarih ve 2018/348 E.- 2019/313 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 04/06/2020 tarih ve 2019/2312 E. – 2020/498 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Merve Karabacak Öztürk tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili; davacı şirket tarafından 200200022180868 numaralı Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalanan, İstanbul Gübre San. A.Ş’ye ait 22,000 MT dökme granül üre cinsi emtianın Mısır’dan Türkiye’ye nakliyesi işini davalının üstlendiğini, emtianın 1 numaralı konşimento tahtında, MV TAHA Y Gemisine, tam ve sağlam olarak yüklenmiş olduğunu, İskenderun Yazıcı Limanı’na yanaşan geminin tahliyesi sürecinde bir kısım ürünün ıslanarak hasarlanmış olduğunu, 123.768,16 TL toplam zarar  tespit edilerek davacı şirket tarafından sigortalısına ödendiğini, davacının halefîyet ve temlik esasına göre sigortalısının haklarını devralmış olması sebebiyle davalıya rücu hakkı doğduğunu, fixcure recap şart ve koşullarını içeren belgede sigortalı firma taraf olmamakla söz konusu belgede yer alan şartların davacıya karşı ileri sürülemeyeceğini, TTK’nın 1237/3. maddesi uyarınca  konşimentoda atıfta bulunulmuş olan sözleşmenin bir suretinin de konşimento ekinde teslim edilmesi gerektiğini, FIO kaydının, emredici nitelikte bulunan TTK’nın 1061. madde hükmünü bertaraf edemeyeceğini, ekspertiz raporunda açıkça belirtilmiş olduğu üzere, iki ambarın alt kısmında ıslak ürün görülünce tahliye işlemi durdurulduğunu ve geminin P&I Kulübü tarafından teminat mektubu verilmesi üzerine tahliyeye devam edilerek hasarlı ürünün sigortalı firmanın deposunda sağlam üründen ayrı bir yere dökülmüş olduğunu, buna ilişkin başlatılan icra takibine davalının kötüniyetli olarak itiraz etmiş olduğunu ileri sürerek, itirazı iptali ile icra takibinin devamına, esas alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline  karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davaya konu düzenlenen fixcure recap şart ve koşulları 14. maddesinde, uyuşmazlıkların İngiliz Hukuku’na göre çözümleneceği ve Londra Tahkim şartının yer aldığı, bir an için davacı tarafın iddia ettiği gibi 217 mt miktarında bir hasar mevcut olsa dahi taşıyanın konişmento uyarınca taşımak ve teslim etmekle yükümlü olduğu mal miktarını hasarsız olarak teslim ettiğini, ortada herhangi bir zararın mevcut olmadığını, taşıma “FİO” kaydına göre yapıldığından boşaltma işleminden alıcının sorumlu olduğunu, iddia edilen ıslak yük miktarının 62 mt olduğunu,  hasarın  alıcının hasarlı ve hasarsız yükleri karıştırması ve yanlış elleçleme yapması neticesi yaklaşık iki kat artmış olduğunu belirterek, tahkim şartı dikkate alınarak davanın usulden reddine, aksi durumda halefıyetin şartları oluşmadığından davanın esastan reddine, bu talebin de  kabul görmemesi halinde, TBK’nın 52. maddesi uyarınca hükmedilecek tazminatın ortadan kalkmasına yada tazminattan indirim yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece tüm dosya kapsamı göre; Gemi kira sözleşmesi için kullanılacak konişmentonun incelenmesinde, yükletenin Egyptian Nitrogen Products Company, alıcının Igsas İstanbul Gübre Sanayi olduğu,  taşıma koşulları için arka sayfaya atıf yapıldığı, konişmentonun MV Taha Y gemisi kaptanı Mustafa Jendı tarafından imzalandığı, Fixcure recapın 14. sayfasındaki  kloz ile  uyuşmazlığın Londra’ da tahkim yoluyla çözümleneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Tahkim şartının  davacının sigortalısı  ile  halefiyet koşulları  gereğince davacı sigorta şirketini bağlayacağı dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın tahkimde çözümlenmesi gerektiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davalının tahkim itirazının kabulü ile uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümleneceği gerektiğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince,  fixture recapta yer alan TAHKİM ŞARTININ DAVACININ SİGORTALISI İLE HALEFİYET İLKESİ GEREĞİNCE DAVACI SİGORTA ŞİRKETİNİ BAĞLAYACAĞI, bu sebeple taraflar arasındaki uyuşmazlığın tahkimde çözümlenmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.           

1- Davada, hasım olarak TAHA-Y Gemisi Donatanına hem izafeten hem doğrudan husumet yönetildiği, bu durumda davada donatan dışında davalının bulunmadığı Bölge Adliye Mahkemesince gözden kaçırılmış ise de bu husus esasa etkili nitelikte bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.

2- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğukanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ:  Yukarda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle,  davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27/04/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Scroll to Top