TAHKİM DAVASINDA; TEMERRÜT FAİZİNE FAİZ İŞLETİLMESİ (MÜREKKEP FAİZ / BİLEŞİK FAİZ) TÜRK KAMU DÜZENİNE AÇIK AYKIRILIK TEŞKİL EDER Mİ?

T.C.

YARGITAY

11. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2019/4093

KARAR NO  : 2021/4406    

Taraflar arasında görülen davada Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03.02.2017 gün ve 2012/291 – 2017/56 sayılı kararı onayan Daire’nin 27.06.2019 gün ve 2017/5242 – 2019/4946 sayılı kararı aleyhinde asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

 Asıl ve birleşen davada davacı vekili; asıl davada taraflar arasındaki 29/05/2008 tarihli gemi yapım sözleşmesi gereğince kararlaştırılan bedelin yarısının müvekkilince ödendiğini, ancak davalının gemiyi tamamlamayarak müvekkiline teslim etmediğini, geminin süresinde teslim edilmemesi nedeniyle müvekkilinin 1.350.000 Euro zararının ortaya çıktığını, uyuşmazlığın çözümü için sözleşmedeki şart uyarınca İngiltere’de tahkimde dava açtıklarını, 18.04.2011 tarihinde verilen karar ile geminin tesliminde temerrüde düşüldüğünün kabul edildiğini, 1.350.000 Euro asıl alacak ve ferilerinin davalıdan tahsiline hükmedildiğini ileri sürerek öncelikle İngiliz Hakem Kararının tenfizine, mahkemenin 2011/8 D. İş sayılı dosyası üzerinden verilmiş bulunan geminin sicil kaydına ferağdan men yönündeki ihtiyati tedbir kararının devamına, tahkim kararı uyarınca teminat altına alınamayan şimdilik 227.750 Euro tutarındaki gecikme faizi alacağı yönünden tedbiren geminin seferden men edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada 29.05.2008 tarihli ikinci bir gemi yapım sözleşmesinin düzenlendiğini ve aynı gerekçelerle İngiliz Hakem Heyetine başvurduklarını 05.10.2010 tarihli karar ile 1.350.000 Euro asıl alacak ve ferilerinin davalıdan tahsiline hükmedildiğini ileri sürerek İngiliz Hakem Kararının tenfizine, mahkemenin 2010/132 D.İş sayılı dosyası üzerinden verilmiş bulunan ihtiyati tedbir kararının devamına, tedbiren geminin seferden men edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    Asıl ve birleşen davada davalı vekili, tenfiz için gerekli olan ön koşulların yerine getirilmediğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede hukuken geçerli bir tahkim şartı                   bulunmadığını, uyuşmazlığın tahkime elverişli olmaması nedeniyle bu hususun New York Konvansiyonu hükümleri çerçevesinde ayrı bir tenfiz engeli oluşturduğunu, hakem kararlarının kesinleşmediğini, tenfizi talep edilen hakem kararlarının Türk kamu düzenine aykırılık teşkil ettiğini savunarak asıl ve birleşen davanın reddini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, seferden men talebinin reddini istemiştir.

Mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne, İngiliz Tahkim Heyetince verilen 05.10.2010 tarihli ve 18/04/2011 tarihli tahkim kararlarının tenfizine dair verilen kararın asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.

Bu kez asıl ve birleşen davada davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 154,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 1.041,90 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen  asıl ve birleşen davada davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 25.05.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

1- Dava, İngiliz hakem heyeti kararının tenfizi istemine ilişkindir.

2- Dairemizin yerleşik uygulamaları doğrultusunda, yabancı hakem heyetlerinin tanınması ve tenfizi istemi konusu 5718 sayılı MÖHUK’un 60 vd. maddelerinde düzenlenmiş olmakla birlikte, Anayasa’mızın 90.maddesi hükmü doğrultusunda bu konuda öncelikle, ülkemizin de tarafı olduğu 10.06.1958 tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkındaki New York Sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.

Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizini engelleyen haller Sözleşmede sayılmış olup, bunlardan birisi de Sözleşmenin 5/2.maddesinde düzenlenen “2. Hakem kararının tanınması ve icrası istenen memleketin yetkili makamı tarafından aşağıdaki hallerin bulunduğu görülecek olursa, tanıma ve icra isteği kezalik reddolunabilir: … (b) Hakem kararının tanınması ve icrasının zikri geçen memleketin amme intizamı kaidelerine aykırı olması” hükmüdür.  Anılan ret sebebi, mutlak bir ret sebebi olup, mahkemelerce de re’sen dikkate alınmalıdır. 5718 sayılı MÖHUK’un 62/1-b maddesinde de tekrar edilmiştir.

3- Somut olayda, tenfizi istenen Londra Tahkim Mahkemesi Hakem Heyeti tarafından yapılan yargılama sonucunda, 1.350.000 Euro tazminadın 30.09.2019 tarihinden itibaren 3’er aylık dönemler halinde interbank Euribor faiziyle birlikte tahsiline, ayrıca aylık %2 oranında bileşik faiz işletilmesine karar verildiği ve kararın bu şekilde yurtdışında kesinleştirildiği anlaşılmaktadır.

4- TBK’nın 121/3 (BK 104/3) maddesi uyarınca, “Temerrüt faizine ayrıcı temerrüt faizi yürütülemez” hükmünü haiz olup, uygulamada “faize faiz yürütme yasağı” olarak bilinen kuralın uygulanması Türk hukukunda kamu düzenine ilişkin bir kural olarak kabul edilmektedir. Bu kural,3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun’un 3/1.maddesi hükmü ile de teyit edilmiştir. Uygulamada da bu yönde;

-Yargıtay 15.HD’nin 26.04.2017 T. ve 2016/20103 E. – 2017/1801 K. “Temerrüt faizine faiz uygulanması yönünden; 818 sayılı BK’nın 104. maddeye göre temerrüt faizine faiz yürütülemez. 3095 sayılı Kanun 3. maddedeki; “temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz           yürütülemez; bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklıdır” şeklindeki kural da faize faiz yasağının tekrarıdır. Temerrüt faizi alacağına dava veya takip tarihinden sonra dahi temerrüt faizi yürütülemeyeceği Hukuk Genel Kurulu’nun 09.10.2002 Tarih 12/709 E. 2002/781 K. sayılı kararında da belirtilmiştir. Faize faiz yasağına ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir” sayılı kararı.

– Yargıtay 15.HD’nin 03.11.2016 T. ve 2016/3876 E. – 4538 K. “Temerrüt faizine faiz uygulanması yönünden; 818 sayılı BK’nın 104.  maddeye göre temerrüt faizine faiz yürütülemez. 3095 sayılı Kanun 3. maddedeki; “temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemez; bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklıdır” şeklindeki kural da faize faiz yasağının tekrarıdır. Faize faiz yasağına ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.”

– Yargıtay 12.HD’nin 27.06.2013 T. ve 2013/14820 E. –  24820 K. “Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesap özetindeki 80.636,84 TL faiz alacağının 197.294,40 TL asıl alacağa eklenmek suretiyle toplam miktar üzerinden faiz hesaplaması yapılmış olması TBK.nun 121/3. maddesinde öngörülen faize faiz işletilmesi yasağı kapsamında olup, kamu düzenine ilişkin emredici sözkonusu düzenlemeye aykırı olacak şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” sayılı kararı.

– Yargıtay HGK’nın 09.10.2002 Tarih 12/709 E. 2002/781 K. sayılı kararı

Uyarınca, TEMERRÜT FAİZİNE FAİZ İŞLETİLMESİ (MÜREKKEP FAİZ / BİLEŞİK FAİZ) TÜRK KAMU DÜZENİNE AÇIK AYKIRILIK TEŞKİL ETMEKTEDİR. Türk hukukunda, temerrüt faizi ile karşılanamayan zararlar, şartları varsa TBK’nın 122.maddesinde yer alan “Aşkın Zarar” hükümlerine göre tahsili mümkündür.

Anılan nedenle, hakem mahkemesi kararının “bileşik faize” ilişkin kısmının tenfizine karar veren yerel mahkeme kararını onayan karara karşı karar düzeltme isteminin reddine karar veren Daire çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

                                                           Dr. Adem ASLAN

                                                                       Üye

Scroll to Top