KESİNLİK SINIRI. (8.2.2023)

Y A R G I T A Y   K A R A R I

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kuruma bağlı kömür ocağında çalıştığını, davacı ile arkadaşlarının aldıkları ücretler yaptıkları işe göre asgari ücretin belirli bir oran fazlası iken 2017 yılının başında muvafakatleri alınmadan asgari ücretin yüzdelik oranının indirildiğini ileri sürerek davacının ücretin düşürülmesinden kaynaklı ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı ve husumet itirazlarında bulunduklarını, davacının yaptığı işin asıl iş değil yardımcı iş olduğunu, Kurum ile davacı arasında bir bağ ve sözleşme bulunmadığını, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, davacının aylık ücretinin her ihale döneminde ihaleyi alan şirket tarafından belirlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının ücretinin 2017 yılından önce asgari ücretin belli bir oran fazlası iken 2017 Şubat ayından itibaren yüzdelik oranının düşürüldüğü, dosyada davacının ücretinden indirim yapılmasına muvafakat alındığına dair somut delil olmadığı gerekçesiyle taleple bağlı olarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ilk derece mahkemelerince verilen nihai kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği, ancak para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararlar haricinde miktar veya değeri karar tarihi itibarıyla 8.000,00 TL’yi geçmeyen davalar hakkındaki nihai kararların kesin olduğu, işbu dava dosyasında da hükmedilen tutarların kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının miktardan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 341 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. Değerlendirme

1.Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup miktar veya değeri istinaf kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Kanun’un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca istinaf edilemez.

2. 6100 sayılı Kanun’un 341 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, istinaf kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.

3. Somut davada, İlk Derece Mahkemesi kararının davacının ücret farkı hesaplamalarına esas ücretine ilişkin tespit ve ileriye etki eden belirleme içermesi karşısında verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyecektir.

4. Bu tür uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kararların istinaf incelemelerinde, 6100 sayılı Kanun’un 341 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırı gözetilmemeli, dolayısıyla miktar ve değerine bakılmaksızın istinafın olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir. Şu hâlde İlk Derece Mahkemesince verilen karar kesin olmadığından; Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden işin esasına girilerek bir karar verilmesi yerine başvurunun kesinlik sebebi ile reddine karar verilmesi hatalıdır. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan incelenmesi için Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 16.11.2022 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

(Y. 9. HD 08/02/2023 tarih 2022/17652 E., 2023/1681 K.)

Scroll to Top