İŞVEREN TARAFINDAN İŞÇİLİK ALACAKLARINA MAHSUP EDİLMEK ÜZERE İŞÇİYE VERİLEN ÇEK, KEŞİDE TARİHİNDEN SONRAKİ DÖNEME İLİŞKİN İŞÇİLİK ALACAKLARI BAKIMINDAN ÖDEME SAYILAMAZ. (29.06.2022)

Gerekçe:

1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle itirazın iptaline ilişkin asıl davada icra takibine konu çeklerin, davalı işçinin alacaklarına mahsuben verildiğinin anlaşılmasına göre davanın reddi yönünde karar verilmesi isabetli ise de birleşen davada tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2.Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi uyuşmazlık konusudur.

Somut uyuşmazlıkta, birleşen dosya davacısı işçi, iş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini ileri sürmüş, birleşen dosya davalısı işveren ise davacının işe gelmemek suretiyle iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini savunmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı işçi tanıkları feshe ilişkin beyanda bulunmamışlar, davalı işveren tanıklarından F.T., davacının son gün patronla konuştuktan sonra yanına gelerek patronun kendisine ağır hakaretler ettiğini bu nedenle işyerinden ayrıldığını ifade ettiğini beyan etmiştir. Dosyada davacının devamsızlık yaptığına dair tutanakların olduğu görülmektedir. Gerek tanığın anlatımı gerekse dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler ile devamsızlık tutanaklarına göre davacının kendi isteğiyle işyerini terk etmek suretiyle iş sözleşmesini feshettiği anlaşılmaktadır. Bu hâlde davacı işçi kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamaz. Mahkemece gerekçe belirtilmeden davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı ancak fesih tarihinden yaklaşık iki sene önce keşide edilen çeklerle kıdem ve ihbar tazminatının ödendiği sonucuna varılması hatalıdır. Kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin açıklanan sebeple reddine karar verilmesi gerekir.

3.Birleşen davada davacı son 7 aylık ücretinin ödenmediğini ileri sürmüş davalı işveren de davacının ücretini ödediğini ispatlayamamıştır. Mahkemece davacının ücret alacağının, asıl davada icra takibine konu edilen beş adet çek ile ödendiği kabul edilerek talebin  reddine karar verilmiş ise de  davacının fesih tarihi olan 12.07.2012 tarihinden önceki son 7 aylık ücretinin, bu tarihten yaklaşık iki sene önce keşide edilen çeklerle ödendiğinin kabulü hatalıdır. Ücretin ödendiğini ispat yükü birleşen davada davalı işverene ait olup işverence ödeme iddiası ispat edilememiştir. Davacının fesihten önceki son 7 aylık ücretinin kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

4. Asıl davada davaya konu edilen çeklerin işçinin alacaklarına mahsuben verildiğinin anlaşılmasına göre, davacının fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları bakımından son keşide edilen çek tarihi olan Kasım/2010 tarihinden sonraki döneme ilişkin fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken, tüm dönemi kapsayan alacakların çeklerle ödendiğinin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç:  Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

(Y.9HD 29/06/2022 tarih, 2022/5872 E., 2022/8408 K.)

Scroll to Top