HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİNDEN VAZGEÇME, İPOTEK. (01.04.2024)

Borçlunun İcra Mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kısmen kabulü ile şikayete konu taşınmazın 800.000,00 TL’den aşağı olmamak üzere satılmasına karar verildiği, tarafların istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, Şikayetçi borçlu vekilinin Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 21.02.2023 tarih ve 2022/1586 E.- 2023/289 K. sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 344. maddesi gereğince yapılmamış sayılmasına, davalı alacaklı vekilinin Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 21.02.2023 tarih ve 2022/1586 E.- 2023/289 K.sayılı kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği, alacaklının temyiz yoluna başvurduğu görülmüştür.

Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmesi halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.            

 Somut olayda, takip dosyasından borçlunun şikayete konu taşınmazı üzerine 25.11.2022 tarihinde haciz konulduğu, haciz tarihinden önce taşınmazın tapu kaydında alacaklı banka Ziraat Bankası A.Ş. lehine konut kredisi sözleşmesi/sözleşmeleri ve ekleri nedeniyle ipoteğin olduğu, bu borca karşılık 16.09.2015 tarihli 1. derece ipotek tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı Ziraat Bankası A.Ş. 12.06.2023 tarihli yazı cevabında ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği, ipotek resmi senet sözleşme şartları incelendiğinde “.. Her türlü kredi sözleşmeleri ve taahhütnamelerinden doğmuş ve doğacak her türlü borç ve masrafları…teminen…” ibaresinin olduğu görülmüştür. Bu durumda her ne kadar banka cevabında ipoteğin konut kredisi teminatı için alındığı ve başkaca kredi kullandırılmadığı belirtilmişse de ipotek resmi senet sözleşme şartları incelendiğinde şikayet eden borçlunun haczedilmezlik şikayetinden vazgeçtiği anlaşılmaktadır.

O halde, şikayete konu taşınmaz üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipoteğin mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından İlk Derece Mahkemesince şikayetin bu nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. (Y. 12. HD. 01.04.2024 tarih ve 2023/6845 E., 2024/3169 K.)

Scroll to Top