T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 2023/12-336
Karar No : 2023/1203
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 19.10.2022
SAYISI : 2022/2761 E., 2022/3186 K.
DAVA TARİHİ : 05.01.2021
KARAR : Davaların esastan reddine
ÖZEL DAİRE KARARI : Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 21.04.2022 tarihli ve 2022/3751
Esas, 2022/4971 Karar sayılı BOZMA kararı
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen dosyada ihalenin feshi isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen dosyada şikâyetin kabulüne karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleşen dosyada şikâyet olunan ihale alıcısı vekillleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen dosyada şikâyetin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl dosyada şikâyetçi borçlu vekili ile birleşen dosyada şikâyetçi alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
Direnme kararı asıl dosyada şikâyetçi borçlu vekili ile birleşen dosyada şikâyetçi alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan gündem ve dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. ASIL DOSYADA TALEP
Asıl dosyada şikâyetçi borçlu vekili; alacaklı tarafından Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/86903 Esas sayılı dosyasında aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte Samsun ili, Atakum ilçesi, Büyükkolpınar Mah., 11298 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan 99 nolu bağımsız bölümün 30.12.2020 tarihinde üçüncü kişi New Auto Oto. Servis Yedek Parça Ekspertiz Hizm. San. ve Tic. A.Ş.ye ihale edildiğini, ancak ihaleye fesat karıştırıldığını, ihale alıcısı şirketin yetkili temsilcisi olan ve ihaleye şirket adına iştirak eden Samet Yazıcı’nın müvekkili şirketin kiracısı olduğunu, Samsun 3. Noterliğinin 05.06.2020 tarihli ve 05162 yevmiye nolu ihtarnamesiyle 99 nolu bağımsız bölümün kira sözleşmesinin sona erdirilmesine rağmen taşınmazı boşaltmadığını, ihale tarihinde Samet Yazıcı’nın ihale salonunda herkesin duyacağı ve kişilerin ihaleye girmesini önleyecek şekilde “Ben 99 nolu taşınmazın kiracısıyım, burada ben oturuyorum, kira kontratım hala devam ediyor, bunu dikkate alın, ona göre hareket edin” demek suretiyle ihaleye fesat katıştırdığını ve ihaleye kimsenin girmemesine sebep olduğunu, aynı satış ilanıyla dört adet taşınmazın ihale edildiğini, şikâyet konusu taşınmazla aynı özellikte olan 98 nolu bağımsız bölümün 300.000,00 TL kadar daha fazla bir bedelle ihale edildiğini, ihaleye fesat karıştırılmamış olsaydı şikâyet konusu taşınmazın daha yüksel bir bedelle ihale edileceğini, ayrıca açık artırma ilanında taşınmazın esaslı unsurlarının yeterli derecede açıklanmadığını bu nedenle ihaleye katılımın azaldığını, satış ilanının borçlulara ve dosya alacaklılarına usulsüz tebliğ edildiğini, haciz alacaklılarına kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediğini ileri sürerek 99 nolu bağımsız bölümün ihalesinin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
II. ASIL DOSYADA CEVAP
Asıl dosyada ihale alıcısı vekili; şikâyetçi tarafından ihaleye fesat karıştırıldığının ispatlanamadığını, bir an için şikâyetçinin iddiaları kabul edilse dahi müvekkilinin beyanlarının ihaleyi etkiler nitelikte olmadığını, ihaleye fesat karıştırılmasına ilişkin beyan, işlem veya anlaşmaların ihaleye girecek diğer kişileri etkiler nitelikte olması gerektiğini, diğer pey sürenlerin ihale girmesini engel teşkil etmeyen ve tehdit unsuru içermeyen beyanların ihaleye fesat karıştırılmasına ilişkin eylem ve beyan olarak kabul edilmeyeceğini, şikâyetçinin diğer iddialarının da yerinde olmadığını belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.
III. BİRLEŞEN DOSYADA TALEP
Birleşen dosyada şikâyetçi alacaklı vekili; müvekkili tarafından Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/86903 Esas sayılı dosyasında borçlular aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı takipte Samsun ili, Atakum ilçesi, Büyükkolpınar Mah., 11298 ada 13 parsel sayılı taşınmazda bulunan 99 nolu bağımsız bölümün 30.12.2020 tarihinde üçüncü kişi New Auto Oto. Servis Yedek Parça Ekspertiz Hizm. San. ve Tic. A.Ş.ye ihale edildiğini, ancak ihaleye fesat karıştırıldığını, ihale alıcısı şirketin temsilcisi olan ve ihaleye şirket adına iştirak eden Samet Yazıcı’nın eski kiracısı olduğu hâlde ihale esnasında taşınmazın kiracısı olduğunu belirttiği için ihaleye katılım olmadığını, oysa ki icra dosyasından kiracı tespitine gidildiğini ve taşınmazda oturan kiracı olarak tespit edilemediğini, aynı satış ilanıyla dört adet taşınmazın ihale edildiğini, şikâyet konusu taşınmazla aynı özellikte olan 98 nolu bağımsız bölümün 355.000,00 TL fazla bir bedelle ihale edildiğini, ihaleye fesat karıştırılmamış olsaydı şikâyet konusu taşınmazın daha yüksek bir bedelle ihale edileceğini, satış ilanı ve şartnamesinde satışa konu taşınmazın önemli nitelik ve vasıflarının yazılmamasının ihaleye katılımı etkilediğini, ilgililer ve dosya alacaklılarının tümüne usulüne uygun satış ilanı tebligatı yapılmadığını, kendisine dosya alacaklısı olarak tebligat yapıldığını ancak 2019/84549 Esas sayılı dosya alacaklısı olarak tebligat yapılmadığını ileri sürerek 99 nolu bağımsız bölümün ihalesinin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
IV. BİRLEŞEN DOSYADA CEVAP
Birleşen dosyada ihale alıcısı vekili; şikâyetçi tarafından ihaleye fesat karıştırıldığının ispatlanamadığını, bir an için şikâyetçinin iddiaları kabul edilse dahi müvekkilinin beyanlarının ihaleyi etkiler nitelikte olmadığını, ihaleye fesat karıştırılmasına ilişkin beyan, işlem veya anlaşmaların ihaleye girecek diğer kişileri etkiler nitelikte olması gerektiğini, diğer pey sürenlerin ihale girmesini engel teşkil etmeyen ve tehdit unsuru içermeyen beyanların ihaleye fesat karıştırılmasına ilişkin eylem ve beyan olarak kabul edilmeyeceğini, şikâyetçinin diğer iddialarının da yerinde olmadığını belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.
V. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.07.2021 tarihli ve 2021/4 Esas, 2021/384 Karar sayılı kararı ile; dinlenilen tanıkların ihale alıcısı şirket yetkilisi olan Samet Yazıcı’nın ihale salonunda bulunanlara hitaben ”ben 99 nolu şu an satılacak olan dairenin kiracısıyım, bunu dikkate almanızı istiyorum.” şeklinde beyanda bulunduğu, bunun üzerine ihale salonunda bulunanların ihaleye katılmadıkları yönündeki beyanları, aynı icra dosyası kapsamında aynı tarihte ve şikâyete konu ihaleden sadece 20 dakika önce ihalesi yapılan ve şikâyete konu taşınmaz ile aynı özellikleri taşıyan 98 nolu bağımsız bölümün ihalesine başkaca iştirak edenlerin olması, satışının 1.175.000,00 TL’ye yapılmış olması, aynı satış ilanı ile ihaleye çıkartılan dört adet taşınmazdan sadece şikâyete konu ihaleye ihale alıcısından başkaca pey süren olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde ihale alıcısı şirket yetkilisi tarafından ihale öncesi ihaleye konu taşınmazın kiracısı olduğu beyan edilerek, diğer kişilerin ihaleye katılımının engellenmesi suretiyle ihaleye fesat karıştırıldığı gerekçesiyle asıl ve birleşen dosyada şikâyetin kabulü ile 99 nolu bağımsız bölümün ihalesinin feshine karar verilmiştir.
VI. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen dosyada şikâyet olunan ihale alıcısı vekillleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 17.12.2021 tarihli ve 2021/2959 Esas, 2021/3582 Karar sayılı kararı ile; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 134 üncü maddesinin ikinci fıkrası göndermesi ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 281 inci maddesi uyarınca kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı şekilde ihaleye fesat karıştırılmış olmasının ihalenin feshi sebebi olduğu, ihalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılıma engel olunması ihaleye fesat karıştırılması niteliğinde olup tarafların fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebileceği, somut olayda her ne kadar İlk Derece Mahkemesince tanık anlatımlarından ihale alıcısı temsilcisinin ”Ben 99 nolu şu an satılacak olan dairenin kiracısıyım, bunu dikkate almanızı istiyorum.” şeklinde beyanda bulunması sebebiyle ihaleye yeterli katılım olmadığı gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilmiş ise de, bu beyanı tehdit içermediği gibi kime söylendiğinin de belirsiz olduğu, adı geçen şahsın ihaleye katılmak isteyen hangi kişiyi ne şekilde etkilediğinin anlaşılamadığı gibi icra memuru tarafından ihaleye katılımın engellendiğine yönelik tutulmuş bir tutanak olmadığı, elektronik ortamda başka kişilerce verilmiş bir teklif ve asıl ve birleşen dosyaların şikâyetçileri tarafından Samsun Cumhuriyet Başsavcılığına yapılmış bir başvuru da bulunmadığı, kaldı ki ihale konusu taşınmazın kiracısı konumundaki bir kişinin yalnızca taşınmazın kiracısı olduğunu söylemesinin uyarıdan öte bir eylem olmadığı, ihale edilen taşınmazda borçlu ya da üçüncü kişinin bulunması hâlinde ne şekilde işlemler yapılacağının da 2004 sayılı Kanun’un 135 inci maddesinde yer aldığı, ihale alıcısının söylediği iddia edilen bu cümlenin tehdit içermediği, ihaleyi yapan icra müdürünün de beyanında tehdit içeren bir söz duymadığını ifade etmesi ve tanıkların beyan ettiği sözün tehdit içermemesi karşısında salt bu söze dayalı olarak ihaleye fesat karıştırıldığından bahisle ihalenin feshine karar verilemeyeceği, İlk Derece Mahkemesince ne şekilde ihalenin amacına ulaşmasının ve malın gerçek değerine satılmasının, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasının engellendiği, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulduğu ve ihaleye katılıma engel olunduğu yeterli gerekçe ile açıklanmadığı, kamu düzeni yönünden yapılan incelemede de ihalenin feshini gerektirir bir yön bulunmadığı gerekçesiyle ihale alıcısı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen şikâyetin reddine karar verilmiştir.
VII. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ İNCELEME SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl dosyada şikâyetçi borçlu vekili ile birleşen dosyada şikâyetçi alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…Borçlu ve alacaklının sair fesih sebeplerinin yanısıra ihaleye fesat karıştırıldığını ileri sürerek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen dosyalardaki şikayetin esası incelenerek ihalenin feshine karar verildiği, davalı ihale alıcısı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı reddi ile ihale bedelleri üzerinden para cezasına hükmedildiği anlaşılmaktadır.
İİK’nun 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir. Sadece “BK’nun 226.maddesinde yazılı”, “satış ilanı tebliğ edilmemiş olması”, “satılan malın esaslı niteliklerindeki hata” ve “ihaledeki fesat” nedenleriyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir.
İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında;
1) İhaleye fesat karıştırılmış olması,
2) Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler,
3) İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler,
4) Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanmıştır.
Somut olayda; şikayetçi tanıkları Nuri Yerişkin ve Kebir Abdullah Eker’in mahkeme huzurunda verdikleri ifadelerinde ”ihale salonunda yaklaşık 7-8 kişi olduğunu ,Samet Yazıcı’nın ihale salonunda bulunanlara hitaben “ben 99 nolu şu an satılacak olan dairenin kiracısıyım, halen kira kontratım devam etmektedir, bunu dikkate almanızı istiyorum,”dediğini, bunun üzerine ihaleye kimsenin girmediğini, ihaleye iştirak edecek olanların, kiracısı varmış tekrar mahkemelik olmayalım diyerek ihaleye girmediklerini söylediğini ” bildirdikleri görülmektedir.
Yine, tutanak Tanıkları tellal Yaşar Alper Aksoy ve icra müdür yardımcısı Ferdi Erdem beyanlarında ” davaya konu ihaleyi hatırladıklarını, ihale sırasında ihale salonunda tahminen 5-6 kişi olduğunu, daha öncesinde bir taşınmaz satışı daha yapıldığını, şikayete konu ihaleye sadece bir kişinin katıldığını ” bildirmiş olup, birbirini teyit eden tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde ihale öncesi gerçekleşen bu olayın başlı başına ihaleye katılmak isteyen 3. kişilere manevi telkinde bulunmak suretiyle ihaleye katılımlarına engel olabilecek nitelikte olduğu kuşkusuzdur.
Nitekim ihaleye yalnızca ihale öncesi manevi telkinde bulunan Samet Yazıcı’nın katıldığı ve 1.600.000,00 bedelli taşınmazın 820.000,00 TL’ye satıldığı, ihale bedeli gözetildiğinde ihaleye yeterli katılım olmadığı gibi zarar unsurunun oluştuğu görülmektedir.
Bu durumda, ihalenin normal koşullar altında yapılmadığı, ihaleye katılmak isteyen alıcıların katılımının engellendiği ve bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığı anlaşıldığından; İlk Derece Mahkemesi’nin asıl dosya ve birleşen dosyada vermiş olduğu ihalenin feshine yönelik şikayetin kabulü kararı yerinde olmakla, Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; önceki karar gerekçesinin yanında, şikâyetçi borçlu şirketin tanıkları, şirket çalışanı olup beyanlarının tutanak tanıkları ile çeliştiği, bahsi geçen tanıkların beyanlarından kim ya da kimlerin ihaleye katılmak isterken ihaleye katılmaktan vazgeçtiklerine yönelik bir belirleme bulunmadığı, beyanlar oldukça soyut olduğu gibi bu hususun tutanak tanıkları tarafından doğrulanmadığı, şikâyetçi tarafından ihaleye fesat karıştırıldığına yönelik Cumhuriyet Başsavcılığına bir şikâyette bulunulmadığı, icra memuru tarafından ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici bir eyleme yönelik tutanak tutulmadığı, böyle bir beyanda bulunulmadığı, bu yönde bir kamera kaydına da rastlanmadığı, tüm bu sebepler birlikte nazara alındığında ihale alıcısı temsilcisinin yukarıda zikredilen beyanının tek başına ihalenin feshi nedeni sayılamayacağı, her ne kadar şikâyete konu taşınmaz ile aynı özelliklere sahip bir önceki (98 nolu) taşınmazın daha yüksek bedelle satıldığı dayanak gösterilerek 99 nolu taşınmazın düşük bedelle ihale edildiği iddia edilmiş ise de 98 nolu taşınmazın ihalesine ihale alıcısı olan Hayy. İnş. A.Ş. ile birlikte Lesurin Cerrahi Aletler San. ve Tic. A.Ş. yetkilisi Samet Yazıcı’nın da katıldığı ve pey sürdüğü, buna rağmen taşınmazın ihalesinin daha yüksek pey süren Hayy. İnş. A.Ş. üzerinde kaldığı, 98 nolu taşınmazın ihale bedelinin daha yüksek olmasında ihaleye katılan Lesurin Cerrahi Aletler San. ve Tic. A.Ş. yetkilisinin pey sürmesinin de etkisinin bulunduğu gözetildiğinde bu iddianın da fesat sebebi olarak değerlendirilemeyeceği, kaldı ki icra müdürlüğünce satış kararı doğrultusunda tüm ilanlar yapılmış olup, ihaleye katılım olmaması ihale alıcısı şirket temsilcisinin sorumluluğunda olmadığı, ihalenin olağan şartlar dışında gerçekleştiği iddiasının ispat edilemediği gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.
VIII. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde asıl dosyada şikâyetçi borçlu vekili ile birleşen dosyada şikâyetçi alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Asıl dosyada şikâyetçi borçlu şirket vekili; ihale katılımcısının ”Ben 99 nolu şu an satılacak olan dairenin kiracısıyım, bunu dikkate almanızı istiyorum.” şeklindeki beyanının müstakbel ihale katılımcıları açısından taşınmazda bulunan kiracının tahliye noktasında sorun çıkaracağı, taşınmazı tahliye etmeyeceği, yıllarca devam edecek bir hukuki sürece sebebiyet verebileceği izlenimini oluşturduğunu, ihaleye bu kişi dışında kimsenin girmemesine sebep olduğunu, ihalenin amacına ulaşmasına ve malın gerçek değerine satılmasına etki ettiğini, kira kontratı feshedilmesine rağmen fuzuli şagil sıfatıyla ikametini sürdüren eski kiracının bu telkini karşısında ihale salonunda bulunan müstakbel ihale alıcılarının ”kiracısı varmış, tekrar mahkemelik olmayalım’ diyerek ihaleye katılmadıklarının dosya kapsamında yer alan tanık Nuri Yerişkin ve Kebir Abdullah Eker’in beyanları ile de sabit olduğunu, tutanak tanıklarının beyanlarına göre de taşınmazın satışı sırasında 5-6 kişinin bulunduğu ancak şikayet konusu taşınmaz yönünden kimsenin pey ileri sürmediği hususunun sabit olduğunu, taşınmazın ihaleye başka kimsenin iştirak etmemesi sebebiyle neredeyse yarı fiyatına tek ihale katılımcısı tarafından satın alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, aynı apartmanda bulunan 98 bağımsız bölüm nolu taşınmazın ihalesine elektronik ortamda başka kişilerce verilmiş bir teklif bulunmamasına rağmen taşınmazın ihalesine birden fazla katılımcının iştirak ederek, birebir aynı özelliklere sahip bu taşınmazın 1.175.000,00 TL bedelle ihale edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Birleşen dosyada şikâyetçi alacaklı vekili; ihaleye fesat karıştırıldığını, şikâyete konu taşınmazın ihale alıcısı olan şirketin sahibi ve yetkili temsilcisi olan ve ihaleleye şirket adına iştirak eden Samet Yazıcı’nın eski kiracısı olduğu hâlde ihale esnasında taşınmazın kiracısı olduğunu belirttiği için ihaleye katılım olmadığını, aynı gün dört adet taşınmazın satışının yapıldığını, şikâyete konu taşınmazla hemen hemen tüm özellikleri aynı olan 98 nolu taşınmazın yaklaşık 355.000,00 TL fazla bir fiyata satıldığını, bu durumun borçluyu zarara sokarak müvekkili bankanın da alacağına ulaşmasını engellediğini, kaldı ki şuan itibariyle taşınmazın 3.000.000,00 TL değerinde olup borçlunun tüm borcunu dahi kapatabilecekken ihaleye fesat karıştırılarak ihaleye katılımın engellendiğini, tanıklar beyanlarıyla taşınmazın satışı sırasında 5-6 kişinin bulunduğu ancak şikayet konusu taşınmaz yönünden kimsenin pey ileri sürmediği ve taşınmazın ihale alıcısı adına satışının gerçekleştirildiğinin kanıtlandığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Uyuşmazlık
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda ihale öncesinde meydana gelen olayın ihaleye katılmak isteyen üçüncü kişilere manevi telkinde bulunmak suretiyle ihaleye katılımlarına engel olabilecek nitelikte olup olmadığı, ihalenin normal koşullar altında yapılıp yapılmadığı, ihaleye katılmak isteyen alıcıların katılımının engellenerek bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığının kabul edilip edilemeyeceği, buradan varılacak sonuca göre şikâyet konusu ihalenin feshinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
D. Gerekçe
1. İlgili Hukuk
1.2004 sayılı Kanun’un 134 üncü maddesi,
2. 6098 sayılı Kanun’un 281 inci maddesi.
2. Değerlendirme
1. 2004 sayılı Kanun’un 134 üncü maddesinde ihalenin feshi nedenleri tek tek belirtilerek gösterilmemiş, 6098 sayılı Kanun’un 281 inci [818 sayılı Borçlar Kanunu (818 sayılı Kanun) 226 ncı] maddesinde yazılı nedenler de dahil olmak üzere, satış ilanının tebliğ edilmemiş olması, satılan malın esaslı niteliklerindeki hata ve ihaledeki fesat nedenleriyle ihalenin bozulabileceğine değinilmiştir
2. İhalenin bozulma nedenleri gerek doktrinde gerekse Yargıtay uygulamasında;
1) İhaleye fesat karıştırılmış olması,
2) Artırmaya hazırlık aşamasındaki hatalı işlemler,
3) İhalenin yapılması sırasındaki hatalı işlemler,
4) Alıcının taşınmazın önemli nitelikleri hakkında hataya düşürülmüş olması şeklinde sıralanmıştır.
3. Kanuna veya ahlâka aykırı bir şekilde artırmaya (artırma yoluyla satışa) fesat (dolan) karıştırılmış (hukuka veya ahlâka aykırı yollara başvurularak ihalenin gerçekleştirilmesi sağlanmış) olması ihalenin feshi sebebidir (6098 sayılı Kanun md. 281; 2004 sayılı Kanun md. 134/2) (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 704).
4. Bir cebri açık artırmada, artırmaya fesat karıştırılmasından anlaşılması gereken, artırma öncesi yapılan işlemler veya artırma sırasında artırmanın doğal akışını (normal, usulüne uygun cereyanını) değiştiren (olumsuz yönde etkileyen) davranışlar olmalıdır. Yani, artırmanın kanuna (usulüne) uygun yapılması ve ihale kararı verilmesini etkileyen tüm kural dışı (normal olmayan) davranış ve durumlar “fesat karıştırma” olarak nitelenebilir. Artırmaya fesat karıştırmanın kasıtla yapılmış veya kasıtsız olması arasında fark yoktur (Ramazan Arslan, İcra- İflas Hukukunda İhale ve İhalenin Feshi, Ankara, 1984, s. 137).
5. 6098 sayılı Kanun’un 281 inci maddesine göre artırmaya fesat karıştırılması kanuna veya ahlâka (adaba) aykırı tertiplerle artırmayı ve dolayısıyla sonucunu (ihaleyi) etkilemek demektir. Belirtilen maddede sözü edilen kanuna aykırılıktan anlaşılması gereken belli bir kanun hükmünün çiğnenmiş olması değil, genel olarak hukuka aykırılık olmalıdır. Genel bir ifade ile hukuka aykırılık ise hukuk düzeninin kişileri zarardan korumak amacıyla herkese yönelik kuralların (emir ve yasakların) çiğnenmesi anlamına gelir. Bir artırmada kanuna aykırı davranışla artırmanın düzen içinde (kendi kuralları içinde) akışı etkilenir ve bu yolla ilgililerden birine veya birçoğuna zarar verilmiş olur. Artırmanın ahlâka (adaba) aykırı şekilde etkilenmesi de mümkündür. Ahlaka aykırı bir şekilde artırmaya fesat karıştırma genel olarak dürüstlük ilkelerine ters düşecek her türlü sözlü, yazılı veya fiili hareketle artırma ve sonucunun olumsuz yönde etkilenmesi anlamına gelir. Sonuç olarak, artırmaya katılmayı ya da artırmaya katılanların gerçek isteklerine uygun ve özgür olarak iradelerini açıklamalarını hukuka veya ahlaka aykırı tertiplerle önlemek veya artırma sonunda elde edilmesi amaç olan en elverişli bedelin (fiyatın) ortaya çıkmasına engel olmak veya malın gerçek değerinden daha yüksek fiyat sağlamak amacıyla dürüstlük kurallarına aykırı olarak yapılan her türlü davranış ihaleye fesat karıştırmadır (Arslan, s. 138-139).
6. İcra mahkemesi ihalenin feshi talebini basit yargılama usulüne göre [2004 sayılı Kanun md. 18, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı Kanun) md. 316-322.] ve mutlaka duruşmalı olarak incelemesi gerekir. İcra mahkemesinin, ihalenin feshi talebini incelemedeki yetkisi (itirazın kaldırılmasındaki gibi) sınırlı değildir, ihalenin feshi sebepleri tanık dahil her türlü delil ile ispat edilebilir (İlhan E. Postacıoğlu, İcra Hukuku Esasları, İstanbul 2010, s.612; Kuru, s.720).
7. Somut olayda ise; alacaklı vekili tarafından Samsun İcra Müdürlüğünün 2019/86903 Esas sayılı dosyasında borçlular aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte şikâyet konusu 1.600.000,00 TL bedelli 99 nolu bağımsız bölümün üçüncü kişi New Auto Oto. Ser. Yed. Par. Eksp. Hiz. San. Tic. A.Ş. adına Samet Yazıcı’ya 820.000,00 TL bedelle ihale edildiği, ihale alıcısı dışında başka teklif süren olmadığı görülmektedir. Şikâyet konusu 99 nolu bağımsız bölüm ile aynı özellikte olup aynı satış ilanı ile ihaleye çıkarılan 1.600.000,00 TL muhammen bedelli 98 nolu bağımsız bölümün ise 1.175.000,00 TL bedelle üçüncü kişi Hayy İnş. ve Müh. A.Ş.ye ihale edildiği anlaşılmaktadır.
8. İlk Derece Mahkemesince dinlenen şikâyetçi borçlunun tanıkları Nuri Yerişkin ve Kebir Abdullah Eker; ihale salonunda yaklaşık yedi- sekiz kişi olduğunu, Samet Yazıcı’nın ihale salonunda bulunanlara hitaben “Ben 99 nolu şu an satılacak olan dairenin kiracısıyım, halen kira kontratım devam etmektedir, bunu dikkate almanızı istiyorum” dediğini, bunun üzerine ihaleye kimsenin girmediğini, ihaleye iştirak edecek olanların “kiracısı varmış tekrar mahkemelik olmayalım” diyerek ihaleye girmediklerini beyan etmişlerdir. Tutanak tanıkları tellal Yaşar Alper Aksoy ve icra müdür yardımcısı Ferdi Erdem ise davaya konu ihaleyi hatırladıklarını, ihale sırasında ihale salonunda tahminen beş- altı kişi olduğunu, daha öncesinde bir taşınmaz satışı daha yapıldığını, şikâyete konu ihaleye sadece bir kişinin katıldığını beyan etmişlerdir.
9. Şikâyet konusu 1.600.000,00 TL muhammen bedelli taşınmazın ihalesine tek kişinin teklif sürmesi sonucunda 820.000,00 TL bedelle ihale edilerek zarar unsurunun oluşması, aynı özelliklere sahip, aynı muhammen bedelli taşınmazın ihalesine ise birden çok kişinin katılarak daha yüksek bedelle ihale edilmiş olması ve birbirini teyit eden tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde ihale öncesi gerçekleşen bu olayın tehdit içermese bile başlı başına ihaleye katılmak isteyen üçüncü kişilere manevi telkinde bulunmak suretiyle ihaleye katılımlarına engel olabilecek nitelikte olduğunun kabulü gerekir. İhaleye katılımın engellenmesi, ihalenin amacına ulaşmasını ve malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan her türlü davranışlarda bulunulması ise fesat niteliğindedir.
10. O hâlde ihale sırasında meydana gelen bu olay tehdit içermese bile ihaleye talebi azaltıcı etkisi olduğundan ve zarar unsuru oluştuğundan fesat niteliğinde kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekir.
11. Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
12. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
IX. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl dosyada şikâyetçi borçlu vekili ile birleşen dosyada şikâyetçi alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 5311 sayılı Kanun ile değişik 2004 sayılı Kanun’un 364 üncü maddesinin ikinci fıkrasının göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.